Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2882 Esas 2022/7173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2882
Karar No: 2022/7173
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2882 Esas 2022/7173 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2882 E.  ,  2022/7173 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09.11.2017 tarih ve 2016/512 E- 2017/502 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.02.2021 tarih ve 2018/1133 E- 2021/294 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıya teminat amaçlı ve boş olarak teslim edilen bonoyu davalının kötü niyetli ve amacı dışında doldurduğunu, müvekkili aleyhinde Keşan İcra Müdürlüğünün 2014/6492 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, müvekkilininin 1996 yılından 2006 yılına kadar davalının ortağı olduğu firma ile çalıştığını, davalı ile iş yaptığı dönemlerde, senedin 2000 yılının başlarında ticari ilişkileri nedeniyle ileride doğması muhtemel bir alacak-borç ilişkisinin teminatı amacıyla verildiğini, senedin üzerinde damga pulu olduğunun gözüktüğünü, damga pulu zorunluğununun 2003 yılında uygulamadan kaldırıldığını, bu durumun senedin sonradan ve kötüniyetli olarak haksız yere doldurulup tedavüle konulduğunu gösterdiğini ileri sürerek takip konusu yapılan senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %20 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından yapılan itirazın yerinde olmadığını, davacının müvekkilinden borç para aldığını, karşılığında senedi verdiğini, davacının iddialarının yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının senedin bedelsiz olduğunu, boş ve teminat amacıyla davalıya verildiğini ispat etmekle yükümlü olduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereği davacının bu iddiasını ancak yine bir senetle ispatlayabileceği, davacı taraf yemin deliline başvurmadığından davacıya yemin delilinin de hatırlatılmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacının senedin teminat amacı ile ve boş olarak düzenlendiğini ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu kesin delille ispatlaması gerektiği, davacının iddiası ile ilgili olarak başlatılan soruşturma sonunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı itirazın reddedildiği, davacının yazılı delil sunmadığı ve delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmamış olmakla mahkemenin yemin delilini hatırlatmamasının yerinde olduğu, senette damga pulu olmasının zorunlu unsurlarına haiz senedin kambiyo senedi vasfını ve düzenlenme tarihini etkilemeyeceği, dava konusu senette 6102 sayılı TTK'nın 776. maddesinde belirtilen tüm yasal zorunlu unsurların bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara