Esas No: 2021/5592
Karar No: 2022/7167
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5592 Esas 2022/7167 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5592 E. , 2022/7167 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01.04.2021 tarih ve 2015/686 E. - 2021/260 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin bağlı olduğu ve bir aile şirketi olan ...Koru Holding A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan vekili sıfatıyla yetkilisi olan davalı ...'ın bu yetkisinin 18.11.2008 tarihinde kaldırılarak 19.11.2008 tarihinde de Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, icra takibine konu 18.02.2008 tanzim ve 18.02.2009 vade tarihli ve 1.650.000,00 Euro bedelli bir adet senette müvekkili şirket adına keşideci sıfatıyla müvekkili şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Koru ve davalı ...'ın imzalarının yer aldığını, “nakden” kaydı bulunan senette davalı ...'ın lehtar, diğer davalı ...'un da hamil olduğunu, müvekkili şirketin keşidecisi olduğu bu senetteki imzalardan İsmail Koru adına atılı imzanın ona ait olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin davalı ...'dan bu senedin verilmesini gerektirir nakit borç da almadığını, diğer davalı ...'un senedin kötü niyetli hamili olduğunu, zira her ki davalının kısa zaman aralığıyla aynı avukata vekaletname verdiğini, davalı ...'un senedi protesto ettirmediğini ve böylece davalı-lehtara karşı müracaat hakkının kullanılamayacağını ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, senedin ve takibin iptaline, %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 3. şahıs iyiniyetli hamil olduğunu, davacının TTK'nın 599. maddesi gereği şahsi def'ilerini müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, müvekkilinin İzmir'de yapılacak tatil köyü projesine ortak olmak üzere diğer davalı ...'a bu bono karşılığı nakit verdiğini, proje gerçekleşmeyip müvekkilinin parası iade edilmeyince senedin takibe konulduğunu, davalı ...'ın müvekkilinden bilgilerini alıp adına vekaletname çıkarttığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., ihale ile otel yapılmak üzere Turizm Bakanlığı'ndan 1.800.000 TL bedel karşılığında alınan arazi için ihale bedelinin işbu takibe konu 1 yıl vadeli senet karşılığında diğer davalıdan alınan nakit para ile davacı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Koru'ya elden verdiğini, davalı ...'ın kefaletini istemesi üzerine de senedi ciro edip davalıya verdiğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/157 E., 2018/310 K. sayılı dosyası kapsamında ATK Fizik İhtisas Dairesi'nden alınan raporda, takibe konu senet üzerinde Marmara Uluslararası İnşaat ve Ticaret A.Ş. kaşesi üzerinde sağda yer alan imzanın sanık ...'ın eli ürünü olduğu, kaşe üzerinde solda yer alan imzanın şirket yetkilisi İsmail Koru'nun eli ürünü olmadığının tespit edildiği ve sanıklar ... ve ...'un birlikte hareket ederek katılan şirketin borçlu olduğu sahte senet düzenleyip kullanmak sureti ile resmi evrakta sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi kararı ile onanarak kesinleştiği, 818 sayılı BK 53. md gereğince ceza hakimi tarafından tespit edilen maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bulunduğu, bu nedenle takibe konu senedin sahte olarak üretilerek kullanılmış olduğu hususunun sabit olduğu, aynı zamanda davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti raporu ile de davalı tarafın davacı şirketten herhangi alacağının bulunmadığının tespit edildiği, takibe konu senet ile ... tarafından icra takibi başlatılmış ise de, bonoda yer alan meblağın yüksek olması, kaynağının belirsiz olması ve özellikle İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/157 E. sayılı dosyası kapsamında davalılar arasındaki yakınlığın ve birlikte hareket edildiğinin tespit edilmiş olması hususları dikkate alınarak, senedin ...'a devrinin Mustafa Kemal Başar'a karşı ileri sürülebilecek şahsi def''ilerin, yani alacak ilişkisinin var olmadığının ileri sürülmesini engellemek amacına hizmet ettiği, 6762 sayılı TTK'nın 737/2. maddesi uyarınca ...'un bilerek davacı şirket zararına hareket ettiği ve kendisine karşı da şahsi def'ilerin ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... hakkında açılan davada daha önce verilen karar kesinleştiğinden, davalı ... hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile, davacı şirketin, davalı ... tarafından İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4947 E. sayılı dosyası ile 12/02/2008 tanzim tarihli, 18/02/2009 vadeli 1.650.000,00 Euro bedelli bonoya istinaden başlatılan icra takibi nedeniyle davalı ...'a borçlu olmadığının tespitine, takip konusu bedelin 24/02/2009 takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı olan 3.580.500,00 TL üzerinden %20 oranında belirlenen 716.100,00 TL kötü niyet tazminatının davalı ...'dan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 183.437,97 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.