Esas No: 2011/1731
Karar No: 2011/2597
Karar Tarihi: 15.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1731 Esas 2011/2597 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçiler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçiler vekili, vergi alacaklarının iflas idaresince üçüncü sıraya alındığını ancak alacaklardan bir kısmının malın aynından kaynaklanan KDV ve buna bağlı gecikme zammı alacağı olduğunu, bunların ise rüçhanlı olarak masaya kaydı gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan iflas idaresi memurları yanıt vermemiştir.
İcra Mahkemesi"nce, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda, satış bedelinin garameten dağıtılacağı, malın aynından doğan alacaklara rehinli alacaklara oranla öncelik tanındığı; genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim,harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde İcra ve İflâs Kanunu"nun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin uygulanmayacağı, İcra ve İflas Kanunu"nun 206 ncı maddesine göre vergi alacaklarının iflas sıra cetvelinde üçüncü sırada yer alacağı, şikayetçinin dilekçesinde stopaj, kurumlar ve katma değer vergilerinin birinci sıraya yazılmasını istediği ancak bu kalem vergi alacaklarının malın aynından kaynaklanmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Karar, şikayetçiler vekilince temyiz edilmiştir.
İflas sıra cetvelinde bir malın aynından doğan vergi alacaklarının öncelikle ödenmesine karar verilmelidir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “vergi teminatı” başlıklı 55 inci maddesine göre mükelleflerin fabrika, imalathane, ticarethane, şube, satış mağazası ve depolarında mevcut ilk madde, yarı mamul ve mamul madde stokları, üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, Katma Değer Vergisi ile zam ve cezalarının teminatı hükmünde olup, bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur.
Şikayetçiler vekili dilekçesinde kaydı istenen alacağın 534.401,56 TL’lik kısmının KDV ve buna bağlı gecikme zammı olduğunu bildirmiştir.
Bu durumda İcra Mahkemesi"nce, katma değer vergisi alacağının kaynağını oluşturan ve maddede sayılan türdeki malların iflas masasında bulunup bulunmadığı, gerekirse yapılacak keşifle belirlenip, yasal şartların tesbiti halinde tesbit edilen tutar kadarın rüçhanlı sıraya yazılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve iflas hukukunda yeri bulunmayan haciz yoluyla takibe ilişkin hükümlere atfen hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikâyetçi yararına BOZULMASINA, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.