Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2458 Esas 2022/7239 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2458
Karar No: 2022/7239
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2458 Esas 2022/7239 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2458 E.  ,  2022/7239 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 02.03.2018 tarih ve 2015/449 E- 2018/147 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.12.2020 tarih ve 2018/2204 E- 2020/1553 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı şirketin 27/02/2015 tarihli genel kurul toplantısında ana sözleşme değişikliği yapıldığını, ana sözleşme değişikliğinin şirket hisselerinin değerini düşüreceğini, genel kurulda 3 kişilik yönetim kurulu üyeliğinin de tek kişiye düşürüldüğünü ve şirket ortağı ...'ın tek başına yönetim kuruluna seçildiğini, ...'ın tek başına yönetim kurulu başkanı olduktan sonra şirketi iyi yönetmediğini ve kredi alarak borca soktuğunu, müvekkili ...'ı şirkete sokmadığını, ortaklar arasındaki uyuşmazlık nedeniyle şirket amaçlarının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek 27/02/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline, şirketin feshine, davacıların paylarının gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı taleplerinin tek davada görülemeyeceğini, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin talebin yasaya uygun olmadığını, fesih talebine ilişkin iddiaların ise doğru olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nın 359. maddesinin yönetim kurulunun tek kişiden oluşmasına imkan verdiği, dolayısıyla bu yöndeki talebin yasal dayanağının bulunmadığı, gündemin 5. ve 6.maddesinde yer alan yönetim kurulu seçimi ve alacağı ücret konusunda TTK 421/1 .maddesine göre uygun çoğunlukta kararın alındığı, iptalini gerektiren bir durumun bulunmadığı, 4 nolu kararın şirket esas sözleşmesinin 17.maddesinin tadiline ilişkin kısmı açısından yapılan değerlendirmede tadil metninin bu kısmı yönünden kabul oyları 1110 adet hisseyi temsil ederken red oylarının 890 adet payı temsil ettiği, sermayenin en az %75 inin olumlu oyuna ilişkin çoğunluğun sağlanamadığı, dolayısıyla karar yeter sayısının uygun olmadığı tespit edildiğinden yok hükmünde olduğuna karar verilmesi gerektiği, şirketin kara geçtiği, ortaklıktan çıkma koşullarının oluşmadığı ipotekle bağlantılı kredi ödemelerinin düzenli olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 27/02/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 no'lu kararın şirket esas sözleşmesinin 17. maddesinin tadiline ilişkin kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine, davacının dava konusu 27/02/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan diğer kararların iptaline yönelik açtığı davasının reddine, davacının, davalı şirketin feshi, davacıların paylarının ödenerek şirketten çıkarılmaları ve diğer taleplerine ilişkin açtığı davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 20/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara