Esas No: 2021/3438
Karar No: 2022/7217
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3438 Esas 2022/7217 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3438 E. , 2022/7217 K.Özet:
Davacı şirket, \"BERLİNA\" markasının davalıya ait olan marka ile birebir aynı olduğunu ve müvekkilinin BERLİNA markasının tescilli olduğunu iddia ederek hükümsüzlük davası açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacı şirket lehine karar vermiş, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddetmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen karar ise Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmıştır.
Karara göre, davalının markası kötüniyetle tescillendiği ve davacı şirketin markaları ile iltibas yaratacak şekilde tescil edildiği gerekçesiyle hükümsüzlük kararı verilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri şunlardır:
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi: Tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere her iki markanın iltibas teşkil edecek şekilde tüketicileri yanıltmasına sebebiyet veren her türlü davranış haksız rekabet oluşturur.
- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05.12.2017 tarih ve 2017/504 E- 2017/248 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.01.2021 tarih ve 2018/757 E- 2021/114 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ana markası olan ‘‘BERLİNA’’ markasını uzun yıllardır ve bu markayı taşıyan deriden mamul ürünlerin üretimini ve satışını gerçekleştirdiğini, müvekkiline ait BERLİNA markasının davalıya ait dava konusu BERLİNA markası ile birebir aynı olmakla birlikte müvekkiline ait BERİNA, NBC BERİNA ve BRN BERLİNA markalarının da dava konusu BERLİNA markalarına ayniyet derecesinde benzediğini, müvekkiline ait olan markaların dava konusu marka ile 18. sınıfta birebir aynı ürünler için tescilli olduğunu, davalını müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin BERLİNA ibaresini dava konusu markanın başvuru tarihinden önce de kullandığını ileri sürerek BERLİNA markasının tescilli olduğu tüm emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının BERLİNA ibaresini kullanmadığını, NBC, BB, BRN ibarelerini ve logolarını kullandığını, markaların görsel olarak birbirinden farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının 18. sınıfta yer alan ve 2015/79812 tescil sayılı “BERLİNA” markasının 9.5.2016 tarihinde tescil olduğu, buna karşın davacı adına tescilli markaların; 2011/43859 sayılı BERLİNA markasının 35. sınıfta 24.5.2011 tarihinde, 2011/14990 sayılı BERİNA
markasının 18, 24, 25, 35, sınıflarda 24.02.2011 tarihinde, 2009 13239 sayılı NBC BERLİNA markasının 18. sınıfta 18.3.2009 tarihinde, 2007 12010 sayılı BRN BERLİNA markasının 18. sınıfta 09.03.2007 tarihinden itibaren tescilli olduğu, BERLİNA markasının, davacının çok önceden beri tescilli olan BERLİNA esas unsurlu markalı ürünler ve ambalajları üzerinde piyasaya sunumu ile kullanılması halinde 6769 sayılı SMK nıın 6/1 maddesi uyarınca markanın tescil haklarına giren aynı mal ve hizmetlerle ilgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere her iki markanın iltibas teşkil edecek şekilde tüketicileri yanıltmasına sebebiyet vereceği, bu durumun tüketiceler nezdinde davacı yanın tesis ettiği imajın transferi sonucunu da doğuracağı, davalının sözkonusu marka tescilini kötüniyetle yaptığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Marka Tescilinde Nispi Red Nedenlerini düzenleyen 6/(9) maddesinde kötüniyetle yapılan marka başvurulan itiraz üzerine reddedilir hükmü de dikke alındığında; davalının marka tescilinde iyiniyetli olmadığı, dolayısıyla davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı adına TPE nezdinde tescilli 2015/79812 tescil no ile tescilli "BERLİNA" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı markası 18. sınıfta tescilli olup, davacı adına tescilli 18. sınıfta tescilli 18.3.2009 başvuru tarihli NBC BERLİNA, 09.03.2007 başvuru tarihli BRN BERLİNA, 24/02/2011 başvuru tarihli BERİNA markaları bulunduğu, davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, ablası ve eşinin de davacı şirketin sigortalı çalışanı olup, ayrıca davalı vekilinin cevap dilekçesinden davalı markasının tescil tarihinden önce davacı markalarından haberdar olduğunun anlaşıldığı, BERLİNA ibaresinin Türkçe ya da başka bir dilde karşılığı olmayan fantezi bir marka olduğu, davalının davacı markalarındaki BERLİNA ibaresini hiçbir haklı sebep bulunmaksızın, aynı sınıf ve alt sınıflarda, davacının tescilli markaları ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirmesi, TTK 18/2 maddesinde düzenlenen, basiretli tacir davranışı ile bağdaşmadığı gibi, iyi niyetli de olmadığı, markalar arasında görsel ve fonetik olarak yüksek oranda benzerlik bulunduğu, davacı markasındaki BRN ve NBC ibarelerinin, BERLİNA ibaresinin önüne getirilmiş olması, davalı markasında ise tek başına kullanılması davalı markasına ayırt edicilik kazandırmadığı, Mahkemece markaların benzer olduğu, aynı sınıflarda tescil edildiği, tüketici nezdinde doğrudan ve dolaylı olarak iltibas ihtimali yarattığı ve kötüniyetli tescil edildiği gerekçesiyle hükümsüzlük kararı verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.