(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/2325 E. , 2011/2581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı temsilcileri ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı temsilcileri, davacı kooperatifin ortağı olan davalı hakkında, kooperatifin vergi borçları ve tasfiye giderlerinden dolayı davalının hissesine isabet eden ve ödemesi gereken 3.600 TL kooperatif alacağı için başlattıkları icra takibine, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu alacağın miktarının ve ödeme şeklinin genel kurul kararı ile tayin ve tesbit edilmesi gerektiğini, yönetim kurulu tarafından bu yetkinin kullanılamayacağını, takip konusu 3.600 TL nin neye göre belirlendiği ve ne kadarının vergi borcu ne kadarının tasfiye gideri olduğunun belli olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; vergi borçlarının ortaklardan tahsilinde yönetim kurulunun yetkili olduğu, vergi borcundan tüm ortaklar gibi davalının da eşit olarak sorumlu olduğu, diğer ortakların ödeyip davalının ödememesinin düşünülemeyeceği, davalının 1.685,92 TL vergi borcu olduğu ancak kooperatif yönetiminin genel kuruldan yetki almadan faiz taahhuk ettiremeyeceği,faiz talebinin yerinde görülmediği gerekçesi ile 1.685,92 TL yönünden davanın kısmen kabulune,1.914,68 TL alacak yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temsilcileri ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1) 6100 sayılı HMK" nun 298/2. maddesi uyarınca, "Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." hükmünü taşımaktadır.(HUMK 388, 389) Mahkemece kısa kararın 3 nolu bendinde faiz talebinin reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm bölümünde bu konuda olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiş olması HMK" nun 298/2. maddesine aykırılık teşkil etmiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre davacı temsilcileri ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı temsilcileri ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.12.2011 günüde oybirliğiyle karar verildi.