Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3365 Esas 2022/7304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3365
Karar No: 2022/7304
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3365 Esas 2022/7304 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/3365 E.  ,  2022/7304 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2019 tarih ve 2018/44 E- 2019/103 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.02.2021 tarih ve 2019/951 E- 2021/195 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının Eskişehir il merkezinde çalıştırılmak üzere 06/12/2013 tarihinde 26 H 0011 plakalı özel halk otobüsünü ve hattını davalı ... Belediyesi tarafından kendisine verilmiş olan davalı ...'den satın aldığını, davacının satın aldığı otobüsü çalıştırmasının herhangi bir süre ile sınırlı olmadığı, diğer otobüsler ile arasında hiç bir fark olmadığı bildirildiğini, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Taşıma Şube Müdürlüğü tarafından davacının satın almış olduğu aracın ihaleli olduğu ve işletim süresinin bittiğinin bildirildiğini, otobüsün ihalesinin yargıya intikal ettiğini, her iki davalının da otobüslerin ihaleli olduğunu ve hatta bu ihalelerin iptali için derdest dava bulunduğunu bilmesine rağmen davacıdan durumu sakladıklarını, bedelini de peşinen alarak satış işlemi gerçekleştirdiklerini, davacının satın aldığı otobüslerden davalılar sebebi ile zarar ettiğini, bu zarardan her iki davalının da sorumlu olduğunu, davacının bu otobüsü alabilmek için tüketici kredisi çektiğini, yine diğer tüm masrafları ile yaklaşık 500.000,00 TL harcadığını, ancak buna rağmen elde ettiği gelir yaptığı masrafları dahi karşılamadığını, bütün sermayesini de bu araca bağladığı için başka bir gelir kaynağı da elde edemediğini, davalılara davacının uğramış olduğu zararın tazmini için 11/01/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak hiç bir şekilde cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın 06/12/2013 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, ihaleye ilişkin davanın tarafı durumunda olmayan davalının bu davadan haberdar olmasının mümkün olmadığını, toplu taşıma hakkını kullanan özel halk otobüslerinden yanlızca ihalesi feshedilenlerin sözleşmelerinin yenilenmediğini, diğer tümünün sözleşmelerinin dava dışı Estram tarafından her yıl olduğu gibi yenilendiğini, bu hakka haiz olan işleticilerin isteği olmadıkça ve şartlar sağlandığı sürece gerek belediyenin tek taraflı iradesi ile gerekse süre sınırlaması ile aracın hattan çekilmesi durumu kesinlikle söz konusu olamayacağını, ihale şartnamesinde bildirilen süre sözleşmenin yeniden imzalanması için konulmuş bir süre olduğunu, süre sonunda istekli ve şartları uygun her işleticin sözleşmesinin yenilenmesi gerekeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, dava açmak için belirlenen yasal sürenin geçtiğini, sözleşmelere davacının bizzat kendi irade ve imzası ile onay verdiğini, mevzuat hükümleri ve sözleşmelere göre Belediye açısından usul ve eksikliği bulunmamakta olduğunu, tüm süreçte mevzuata uygun olarak hareket edildiğini, davacının da tüm bu sürece icazet ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, 26 H 0011 plakalı özel halk otobüsü işletmeciliğinin 16/08/2010 tarih ve 503 nolu encümen kararı ile davalı ...'e verildiği, özel halk otobüsünün davalı tarafından davacıya Eskişehir 8. Noterliğinin 06.12.2013 tarih 21716 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile satılıp devredildiği, devir talebine istinaden 04/12/2013 tarih ve 1278 sayılı encümen kararı ile işletmecilik hakkının halk otobüsünün sahibi ...'ün hissesinin tamamının davacı ... Karaaslan'a devredilmesine karar verildiği, bu karar üzerine davacı ile davalı ... arasında özel halk otobüsleri işletme sözleşmesinin imzalandığı, akabinde Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisinin 10/10/2014 tarih ve 344 sayılı karar ile tüm lastik tekerlekli toplu ulaşım araçlarının işletmesinin Estram Ulaşım A.Ş.'ye 10 yıllığına devredilmesine karar verildiği, akabinde davacı ile Estram Ulaşım A.Ş. arasında 26/12/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve sözleşmenin 31/12/2017 tarihine kadar uygulandığı, Estram Ulaşım A.Ş. tarafından 22/12/2017 tarihli yazı ile davacıya yeni sözleşme yapılmayacağının ihtar edildiği, her ne kadar Estram Ulaşım A.Ş. davalı belediyenin iştiraki ise de ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğu, buna göre davacının husumeti, davalı belediyeden toplu ulaşım işini devralan ve kendisi ile sözleşme yapan ve bu sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildiren Estram Ulaşım A.Ş.'ye yöneltmesi gerektiği, bu nedenle davalı belediyenin husumet itirazının yerinde olduğu, ayrıca her ne kadar davacı taraf otobüsü kendisinden bedelini ödemek sureti ile devraldığı önceki maliki de davalı göstermiş ise de, davacının otobüsü devraldıktan sonra Estram Ulaşım A.Ş. ile sözleşme imzalayarak 3 yıl toplu taşıma işi yaptığı, akabinde Estram Ulaşım A.Ş. tarafından sözleşme süresinin bitiminde sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine davalıya karşı da müspet ve menfi zarar talepli işbu davayı açtığı, ancak otobüsü devraldığı davalının davacının iddia ettiği zararına yönelik sözleşme ve haksız fiil kapsamında bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara