Esas No: 2021/3610
Karar No: 2022/7357
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3610 Esas 2022/7357 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3610 E. , 2022/7357 K.Özet:
İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin verdiği bir karar davalı tarafından istinaf edildi. İstinaf istemi reddedildi ve karar temyiz edildi. İlk derece mahkemesinde davacı tescilli markanın davalı markası ile benzer olduğunu ve tescilli olduğu sınıfta karıştırma ihtimali olduğunu belirtti. İstinaf mahkemesi de aynı gerekçelerle davalı vekilinin başvurusunu reddetti. Temyiz başvurusu yapıldı ve yargılama sonucu davalı tescilli markasının dava konusu markadan farklı olduğuna ve üstün hak sağlamayacağına karar verildi. 556 sayılı KHK'nin 8/1-b, 42/1-a, b maddeleri uyarınca mümkün olan markanın hükümsüzlüğünü istemek kararı verildi. Kanun maddeleri açıklamalı olarak eklenmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04.07.2017 tarih ve 2015/234 E- 2017/96 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.02.2021 tarih ve 2020/171 E- 2021/172 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2012/18312 sayılı Simit&Simit “Türkiye’nin Simitçisi” markasını kendi adına tescil ettirdiğini, bu markanın davacıya ait 2012/17294 sayılı “SİMİT&SMITH” ve 2013/51098 sayılı “SIMIT+SMITH” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve davacının markaları ile aynı hizmet sınıfında yer alan 43. sınıfta tescilli olduğunu, davalıya ait markanın tescile uygun olmadığını, davacıya ait markalar ile fonetik ve görsel açıdan ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve tüketicinin bu iki marka arasında bağlantı kuracağını, davalının marka tescil başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının 2004/05087 tescil numaralı “simitçi dünyası”, 2014/18751 tescil numaralı “simitçi dünyası” ibareli markaların sahibi olduğundan, davalı ile davacı tarafa ait markaların yazılışı, okunuşu, kelime anlamları bakımından fark olduğunu, davalının markası ile davacı tescilli markaların nihai tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davaya mesnet gösterilen 2013/51098 numaralı ve “simit + smith" ibareli marka başvurusunun, dava konusu davalı başvurusundan sonra gerçekleştirildiğini, “simit” ibaresinin ülkemizde çok yaygın ve geleneksel olan bir gıda maddesine verilen isim olduğunu, dava konusu taraf markalarının yiyecek - içecek hizmetlerini kapsayan 43. sınıfta tescilli olduğundan, “simit” ibaresinin ilgili emtia ayırt edicilik vasfının düşük olduğunu ve bu markanın zayıf marka teşkil ettiğini, tüketicinin, yiyecek - içecek emtiaları bakımından azami dikkatle davrandığından dava konusu markaları karıştırmayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2012/17294 sayılı 22.02.2012 başvuru tarihli “SİMİT&SMITH” markasının davaya konu davalı markasının başvuru tarihinden 2 gün önce yapıldığı, koruma tarihinin daha önce olduğu, davalının hükümsüzlüğü istenen 2012/18312 sayılı Simit&Simit “Türkiye'nin Simitçisi" markasının ön plana çıkan tüketicinin zihninde kalacak olan baskın ve vurucu unsurunun "Simit&Simit" ibaresi olduğu, bu ibarenin davacı tarafın 2012/17294 sayılı "SİMİT&SMITH" markası ile ayırt edilemeyecek şekilde görsel, işitsel ve fonetik açıdan benzer olduğu, davalı markasının 43. sınıfta davacının markası ile aynı sınıf mal ve hizmetlerde tescilli olduğu, markanın tescilli olduğu sınıfta hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında karıştırma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı ve davacıya ait markanın 43. sınıfta kayıtlı olması sebebiyle, hizmet benzerliğinin bulunduğu, davacı markası ile ayırt edilemeyecek şekilde görsel, işitsel ve fonetik açıdan benzer olduğu, markanın tescilli olduğu sınıfa hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, karıştırılma ihtimalinin bulunduğu 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesinde belirtilen koşullar gerçekleştiğinden, tescilli markanın aynı veya benzeri olan veyahut da halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunan işaretleri aynı veya benzer mallar için, başkası adına marka olarak tescil edilmiş ise markanın hükümsüzlüğünü istemek 556 sayılı KHK, m. 42/1-a, b maddeleri uyarınca mümkün olduğundan, davacı hükümsüzlüğün tespitini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve davalının öncelikli tescilli markası "SİMİTÇİ DÜNYASI + şekil" markasının dava konusu markadan farklı olması ve davalıya üstün hak sağlamayacağına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.10.2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.