Esas No: 2021/3361
Karar No: 2022/7409
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3361 Esas 2022/7409 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3361 E. , 2022/7409 K.Özet:
Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararın istinaf edilmesi sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce davacı ve davalı avukatlarının istinaf istemleri esastan reddedildi. Daha sonra davalı TPMK tarafından temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay'a iletilen dava dosyası incelendi. Dosyadaki deliller, duruşma tutanakları ve belgeler incelendikten sonra davacının markasının itiraz nedeni olan davalının markasından farklı olduğu sonucuna varıldı. Ancak, dava konusu marka için müktesep hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildi. Karara karşı yapılan istinaf başvuruları ise reddedildi. 556 sayılı KHK'nın 8/1. maddesi anlamında benzerlik bulunması nedeniyle davacının tescil ettirmeye çalıştığı markanın bazı malları açısından tarafların markaları benzer görüldü ancak diğer mallar açısından benzerlik bulunmadı. Kararda uygulanan kanun maddeleri HMK 282, 556 sayılı KHK'nın 8/1. maddesi, HMK 353/b-1 ve HMK 370/1'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04.03.2019 tarih ve 2018/50 E. - 2019/76 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.02.2021 tarih ve 2019/884 E. - 2021/106 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “BOTANIC HEAL BOH” ibareli markasını 03. sınıf bakımından 2016/77211 numarasıyla TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, yine 03. sınıf bakımından 2016/78910 işlem numaralı marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin başvuru ibaresi üzerinde 2016/77211 sayılı marka nedeniyle kazanılmış hakkının olduğunu, davalının 2004/32511 sayılı "botanik" ibareli markasına dayalı itirazının, diğer davalı TPMK YİDK’nın 2017-M-10353 sayılı kararı ile kabul edilerek, başvurunun reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin markası ile redde gerekçe markaların tek ortak unsurunun “BOTANİK” ibaresi olduğunu, bu ibarenin müvekkilinin markasının unsurlarından yalnızca biri olduğunu ve değerlendirme yapılırken markaların bütün unsurlarıyla bir bütün halinde göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, tek kelimeden oluşan redde gerekçe gösterilen “BOTANİK” ibaresinin “Bitki Bilimi” anlamına geldiğini, 03. sınıf emtianın ham maddesini bitki türlerinin oluşturduğu kozmetik ürünlerinden ibaret olduğunu ve ayırt edicilik vasfının düşük bulunduğunu, bir bütün halinde “Botanic Heal Boh” ibaresindeki farkın, söz konusu iki markanın telaffuzlarını birbirinden tamamen ayırdığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... vekili, davacı tarafça tescili istenen “Botanic Heal Boh” markasında vurgunun “BOTANİC” kelimesinde olduğunu, müvekkilinin markası ile tescili istenilen markanın telaffuzlarının aynı bulunduğunu, tescili istenen marka sınıfı ile müvekkil markasının sınıf bakımından aynı tür malları kapsadığını, bu durumun da karıştırılma olasılığını artırdığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının "Botanic Heal Boh" ibareli başvuru markası ile davalının "BOTANİK" ibareli tescilli markası arasında görsel ve sesçil anlamda benzerlik oluşsa da, dava konusu edilen 2016/78910 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan "güzellik sabunları; çamaşırlarda kullanılan kumaş yumuşatıcılar; temizleme ürünleri; diş macunları" yönünden, emtia benzerliğinin ve 556 sayılı KHK'nın 8/1. maddesindeki iltibas koşulunun oluşmadığı, bunun dışında kalan mallar yönünden ise emtia benzerliği şartının oluştuğu, bilirkişi heyeti raporunda markalar arasında benzerlik olmadığı ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı ifade edilmiş ise de HMK 282. maddesinde belirtilen "hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmünden hareketle iltibas oluşturan emtialar yönünden bilirkişi görüşüne itibar edilmediği, davacı taraf dilekçesinde 2016/77211 sayılı markanın başvuru ibaresi yönünden müktesep hak oluşturduğunu iddia etse de başvuru ve tescil tarihi dikkate alınarak dava konusu marka yönünden müktesep hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu TPMK'nın 2017-M-10353 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2016/78910 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan "güzellik sabunları; çamaşırlarda kullanılan kumaş yumuşatıcılar; temizleme ürünleri; diş macunları" yönünden YİDK kararının iptaline, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı TPMK vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davacının başvuru konusu ibaresi “BOTANIC HEAL BOH” ise de tüketicilerce bu ibarenin asıl unsurunun "BOTANIC" olarak algılanacağı, zira diğer ibarelerin başvuruya herhangi bir ayırt edicilik katmadığı, davalının itiraza dayanak markasının da aynı asıl unsurdan oluştuğu, dolayısıyla taraf markaları arasında ibareler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, emtia yönünden ise tarafların markalarının, mahkeme kararında geçen 3. sınıf mallar konusunda benzer olmadığının, yine mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda belirtildiği, dolayısıyla mahkemece karar yerinde geçen mallar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK'dan alınmasına, 25/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.