Esas No: 2021/3424
Karar No: 2022/7378
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3424 Esas 2022/7378 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3424 E. , 2022/7378 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, bir banka ile bir şirket arasındaki kredi sözleşmesi nedeniyle açılan davada, sözleşmelere davalıların imza attığına karar vermiştir. Ancak kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğuna hükmedilmiş ve davalı şirketin hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan uyuşmazlık bakımından İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılması nedeniyle yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Kararda uygulanan Hukuk Kuralları, Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.01.2020 tarih ve 2014/99 E- 2020/58 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.12.2020 tarih ve 2020/845 E- 2020/1325 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı...Ltd. Şirketi ile davacı banka arasında imzalanan 17/05/2012 tarihli genel kredi sözleşmesini ve 19/10/2012 tarihli kredi çerçeve sözleşmesi davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, söz konusu kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazların iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin davalılar tarafından imzalanmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, kredilerin davalılara veya yetkilendirdiği kişilere kullandırılmadığını, faize de itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 12/03/2019 tarihli raporunda dava konusu sözleşmelerdeki imzaların ...'ın 1. grup mukayese imzalarına kıyasla eli ürünü olduğunun belirlendiği, ..., ... Şirketi’ni ve...Şirketi’ni temsilen imzaya yetkili kılındığından imza inkarının yerinde görülmediği, bilirkişi raporu ile icra takibine konu borcun 19/10/2012 tarihli kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığının tespit edildiği, davalı ... Elektromarket Elektrik ve Elektronik İletişim İnş. Makine Gıda Tekstil Mobilya İml. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin anılan sözleşmesindeki kefaletinde kefalet tarihi yer almadığından kefaletin geçersiz olduğu, davacının davadan önce, takipten sonra yapılan ödemeler nedeniyle dava tarihi itibarıyla kefil olan davalı ...'dan alacaklı olduğu miktarın bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ...’ın itirazının 07/03/2014 dava tarihi itibariyle, 431.022,69 TL anapara, 37.571,02 TL işlemiş faiz, 1.878,55 TL BSMV olmak üzere toplam 470.472,27 TL alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, dava tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 33 ve değişen oranda temerrüt faizi uygulanmasına, davalı ... aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişi raporu ile takip konusu borcun kaynaklandığı sözleşme olarak tespit edilen kredi çerçeve sözleşmesinde herhangi bir tarih bulunmadığı, anılan sözleşmenin ekinde kefillerin imzasının yer aldığı sayfanın en alt kısmında davalı şirketin kefalet beyanının ve imzasının yer aldığı, üst kısmında yer alan kefaletlerde kefalet tarihinin 19/10/2012 yazılı olduğu, davalı şirketin kefaletinde ise kefalet tarihinin yer almadığı, 19/10/2012 tarihinde 6098 sayılı TBK’nın yürürlükte olduğu, kefalet sözleşmesinin şekil koşullarına ilişkin 583. maddesine göre, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini, müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerektiği, dava konusu takibin dayanağı kredi çerçeve sözleşmesinde davalı şirketin kefalet tarihi yazılı olmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, ilk derece mahkemesinin davalı şirket hakkındaki davanın reddine yönelik kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.