Esas No: 2021/5249
Karar No: 2022/7448
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5249 Esas 2022/7448 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5249 E. , 2022/7448 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin dünya çapında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve APPLE ve IPAD markalarının çok tanınmış olduğunu belirterek, 9. ve 18. sınıflarda \"SMART COVER\" ibareli marka tescilinin bulunduğunu ve karşı tarafa ait \"SMART CASE\" markasının kötü niyetli bir şekilde benzer şekilde tescil ettirildiğini iddia ederek, davalı adına tescilli \"SMART CASE\" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacıya ait \"SMART COVER\" markası ile davalıya ait \"SMART CASE\" markası arasında ayırt edici unsur olan \"SMART\" ibaresi olduğunu belirtmiştir. Ancak, bu ibarenin sektörde sıkça kullanılan bir kelime olduğu ve ortalama tüketici kitlesince anlaşılabilir olduğu için karıştırma ihtimalinin bulunmadığına hükmetmiştir. Davacının temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.12.2020 tarih ve 2019/415 E. - 2020/474 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin elektronik eşya, bilgisayar ve iletişim sektöründe dünya çapında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, APPLE ve IPAD markasının çok tanınmış bir marka haline geldiğini, bu markayı taşıyan cihazları taşıma ve korumak için piyasaya sürdüğü kılıflar bakımından 9. ve 18. sınıflarda 2011/53041 sayılı “SMART COVER” ibareli marka tescilinin bulunduğunu, bu markalı ürünlerin APPLE ve IPAD tanınmış markaları ile özdeşleştiğini, davalı tarafın kötüniyetli olarak 2011/57528 sayılı “SMART CASE” ibaresini marka olarak tescil ettirdiğini, davalı adına tescilli “SMART CASE” markası ile müvekkilinin “SMART COVER” markasını karıştırılacak derecede benzer olduğunu, her iki markadaki ayırtedici unsurun “SMART” sözcüğü olduğunu, dolayısıyla markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğunu, davalının markasını taşıyan ürünlerin tüketiciler tarafından APPLE firması tarafından üretilmiş ürünler olduğunun düşünüleceğini ileri sürerek, davalı adına tescilli “SMART CASE” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, kötüniyet iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davacıya ait “SMART COVER” markası ile davalıya ait “SMART CASE” markasının ortak ve asıl unsuru “SMART” ibaresi olup, bu ibarenin Türkçe karşılığının “akıllı” anlamına geldiği, “SMART” kelimesine eklenerek oluşturulan “SMART COVER” ibaresi nedeniyle davacının öncelik ve üstünlük iddiasına dayanabilmesi için asıl unsur olan “SMART” sözcüğünün ayırt edicilik gücünün yüksek olması, bir başka deyişle, ilgili sektörde sıkça kullanılmayan bir kelime olması gerektiği, bir ibarenin marka olarak ayırt edici niteliği arttıkça, karıştırılma ihtimalinin de artacağı, oysa, söz konusu “SMART” ibaresi taraf markalarının ait olduğu sınıflar yönünden doğrudan tanımlayıcı olmamakla birlikte, taraf markalarının kullanıldıkları 9. ve 18.sınıflardaki ürünler bakımından münhasıran veya kök kelime olarak ayırt edici vasfının son derece zayıf olduğu ve ülkemizde de sıklıkla kullanılan ve tescil kapsamındaki malların yönelik olduğu ortalama tüketici kitlesince de anlamı bilinebilecek olan bir kelime olduğu, bu itibarla "Smart Case" ve "Smart Cover" markaları bütün olarak karşılaştırıldığında tescilli oldukları mal ve hizmet sınıflarının bilinç düzeyi yüksek olan ortalama tüketici kitlesi nezdinde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.