Esas No: 2021/3463
Karar No: 2022/7635
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3463 Esas 2022/7635 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3463 E. , 2022/7635 K.Özet:
Davalı, dava konusu hisse devrinin hukuksuz olduğunu savunarak itiraz etmiştir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu iddiası ve zamanaşımı defi de kabul edilmemiştir. Mahkeme, davacının hisse devrine ilişkin haklı olduğuna hükmederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar vermiştir. Ancak Daire, mahkemenin zamanaşımı konusunda yeterli inceleme yapmadığını belirterek kararı bozmuştur. Bu nedenle, karar davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.02.2021 tarih ve 2019/57 E. - 2021/26 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalının ortağı olduğu dava dışı Gürünmak İthalat İhracat Makine Hafriyat İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd. Şti.’ye hissedar olma konusunda davalı ile anlaştığını, davalıyı yalnızca şirket hissesi satın alınması amacıyla ... 1. Noterliğinin 25.05.2004 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, davacının 9 hisse alarak şirkete %45 oranında ortak olduğunu, söz konusu vekaletnamede hisse satımı konusunda yetki verilmemesine rağmen, 22.05.2007 tarihinde davalının vekaletnameye dayanarak davacıya ait 50.000,00 TL'ye karşılık gelen hisseyi noter işlemi ile eşi Naile Sağlam'a devrettiğini, hisse devrine ilişkin dava dışı şirkette ortaklar kurul kararı alındığını, bu kararda davacıya ait imzanın da sahte olduğunu, 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince şirket hisse devrinde hissedarların 3/4 oranında paydaş çoğunluğu olmadığından işlemin batıl olduğunun düzenlendiği, davalının vekalet yetkisini aşarak ve vekalet görevini kötüye kullanarak davacıya ait şirket hisselerini davacı istem ve talimatı dışında devrettiğini ve davacıyı zarara uğrattığını, hisse bedeli 50.000.-TL’nin tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, sahte imzaların davalıya ait olmadığını, söz konusu vekaletnamede şirket hisselerini devretme yetkisinin bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan red kararının davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davalı yetki itirazında yetkili icra dairesini belirtmediğinden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının dinlenilmediği, zamanaşımı def'inin süresinde yapılmadığından zamanaşımı def'ine itibar edilmediği, söz konusu vekaletnamede davalıya davacıya ait hisseleri satmaya ve bir başka kişiye devir etmeye yönelik herhangi bir yetki verilmediği, şirket karar defterindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, devir bedelinin davacıya ödendiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 2018/1452 esas ve 2019/2969 karar ve 15.04.2019 tarihli kararında işaret edildiği üzere davalı tarafından zamanaşımı defi süresinde ileri sürülmüştür. Mahkemenin gerekçeli kararında zamanaşımı definin süresinde ileri sürülmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ceza zamanaşımı süresi de dikkate alınarak hisse devrine ilişkin ortaklar kurul kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmişse bu tarihte aksi halde davacının hisse devrini öğrendiği tarih tespit edilerek, icra takibinin zamanaşımı süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilerek, icra takibi zamanaşımı süresinde açılmışsa esastan bir karar verilmesi aksi halde zamanaşımından davanın reddi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.