Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2743 Esas 2022/7636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2743
Karar No: 2022/7636
Karar Tarihi: 01.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2743 Esas 2022/7636 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalılarını akaryakıt taşımacılığı konusunda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açtı. Davacıya eksik akaryakıt taşıdıklarını ve bu nedenle zarar verdiklerini iddia etti. Mahkeme, davalı ...'in sorumluluğunun sözleşmesel olduğunu, davalı ...'nin sorumluluğunun ise haksız fiil sorumluluğu olduğunu kabul etti. Kararında, eksik akaryakıt bedelini davalıların müştereken ve müteselsilen ödemesine karar verildi. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf edildi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kısmen kabul edildi. Temyiz istemleri reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı. HMK'nın 355 ve devamındaki maddeleri uygulandı. Kararda HMK'nın 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanması gerektirici nedenlerin bulunmadığı belirtildi.
HMK'nın 369/1. maddesi, \"Kararın temyiz edilebilmesi için yasal koşulların varlığına ilişkin duruşmada ve gerekçeli kararda açıklamalar yapılır.\"
HMK'nın 371. maddesi, \"Yargıtay kararları, uyuşmazlıkların birleştirilmesi, görevsizlik kararı, feri nitelikli konularda ve bireysel başvurular hakkında verilen kesin kararlar bu maddede öngörülen şekilde kesinleşir.\"

HMK'nın 370/1. maddesi, \"Yüksek mahkemece yapılacak incelemede istinafın kabulüne sebep olan hukuki veya fiili vakıalarla ilgili verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediği takdirde istinaf kararı onanır.\"
HMK'nın 372. maddesi, \"Kesinleşen kararın gereğinin yapılması için dosyanın bir örneği ilgili mahkemeye gönderilmekle, mahkemece kararın gereklerinin yerine getirilip getirilmediği incelenir.\"
11. Hukuk Dairesi         2021/2743 E.  ,  2022/7636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.10.2017 tarih ve 2008/440 E. - 2017/430 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.12.2020 tarih ve 2020/134 E. - 2020/457 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ..., eşi ... ... üzerine kayıtlı tanker ile 1998 tarihinden beri davacının akaryakıt istasyonuna rafineriden akaryakıt taşıdığını, davalı ...'in kendi tankeri ile davacı ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayamadığından diğer davalı ... araçları ile de davacının müşterilerine akaryakıt taşındığını, taşınan bu akaryakıtların eksik çıktığını, davacının istasyonuna taşınan eksik akaryakıttan dolayı 01.05.2004'den 2007 Nisana kadar 3 yıllık dönemde eksik 46.694,40 litre akaryakıt bedelinin 134.746,30 TL olduğunu, 2007 Mayıstan bu güne kadar eksik taşınan 46.680 litre motorin ve 8.285 litre benzin olmak üzere toplam 54.965 litre akaryakıtın bedelinin 178.155,25 TL olduğunu, diğer davalı ... tarafından müşterilerine taşınan eksik 1.158 litre akaryakıt bedelinin ise 3.694,02 TL olduğunu, davalılar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 312.901,55 TL'nin davalılar ... ve ...'den, 3.694,02 TL'nin davalı ...'ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davalı ... ile davacı arasında bir sözleşme olmadığını dolayısıyla husumet yöneltilemeyeceğini, davacının kendi kayıtlarına dayanarak iddiada bulunduğunu, gerek benzin gerekse motorindeki fire oranlarının hesaba katılmadığını, davalı ...’in kısa bir süre şantiyelere taşıma yaptığını, bu davalıya da husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalılardan ...'e ait araçla eşi davalı ...'in ve bir başka araçla da diğer davalı ...'in değişik tarihlerde davacının akaryakıt istasyonundan akaryakıt taşımacılığını yaptıkları ve fakat bu davalıların taşıma yaptıkları araçlardaki bir düzenek aracılığıyla taşıdıkları bir miktar akaryakıtı kendi depolarına aktardıkları, yapılan aktarımın dava dışı kişinin deposuna aktararak satışını sağladıkları, bu yöntemle yapılan satış dolayısıyla davacının zararına sebep oldukları, bu hususun kesinleşen ceza dosyası mahkemesi kararıyla sabit olduğu, fire payları da düşülerek davacının bu yöntemle uğradığı zararın hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 133.159,46 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar ... ve ...’den tahsiline, toplam 1.071,24 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı ...’ten tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili ve davalı ..., ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda ve eldeki dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı ... tarafından taşınan akaryakıtta toplam 97.708 litre eksik bulunduğu, bu eksikliğin 47.423 litresinin fire olarak hesaplandığı, sonuç olarak 50.285 litre eksik teslim bulunduğu, bunun 22.887 litresi motorin, 27.398 litresi benzin olduğu bu yönüyle raporların birbirini teyit eder nitelikte olduğu, hükme esas alınan 2. ek raporda 2.820 litre eksik ürünün hesaba katılmama gerekçesi belirtilmediği, mahkeme kararında da bu hususa temas edilmediği, ürün bedelinin tam olarak hesaplandığı kök ve 1. ek rapora itibar edilmesi gerekirken, 2.820 litre eksik ürün daha bulunmasına rağmen bunun nazara alınmadığı 2. ek rapora itibar olunarak karar verilmesinin isabetli görülmediği, taşınan eşyanın olağan fire yoluyla zarar görmesi halinde bu kısım itibariyle taşıyıcı zarardan sorumlu olmayacağı, davacı vekili dava dilekçesinde eksik ürün bedelinin ticari faizi ile birlikte tahsilini istemiş olmasına ve işlemiş faize ilişkin miktar bildirilerek harçlandırılmış bir dava bulunmamasına göre bilirkişi tarafından envanter tarihi 30.04.2007'den dava tarihine kadar 535 gün için ticari faiz hesaplanarak bunun eksik teslim edilen ürün bedeline ilave olunmak suretiyle hüküm altına alınması isabetli görülmediği, davalı ...'in sorumluluğu sözleşmesel bir sorumluluk olduğu, bu davalı yönünden davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, davalı ...'in sorumluluğu ise haksız fiil sorumluluğu olduğu, alacağa suç tarihi olan 26.06.2008 tarihinden itibaren, bu davalının tacir olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir kayıt bulunmaması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, eksik akaryakıt bedeli 101.961,38 TL'nin, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalı ... yönünden 26.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ...'ten toplam 1.071,24 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ve davalı ..., ... vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.223,68 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ... ile ...'den müştereken ve müteselsilen alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara