Esas No: 2021/2145
Karar No: 2022/7640
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2145 Esas 2022/7640 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2145 E. , 2022/7640 K.Özet:
Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, ihracat kayıtlı satış sözleşmesi gereği İran'a ihraç edilmek üzere davalıdan alınan demirlerin teslim edilmemesi nedeniyle açılmıştır. Davacı tarafından davalının ödeme yapmaması nedeniyle açılan davada mahkeme, davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediğini ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre ödenen parayı geri talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Dosyadaki delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda detaylı olarak belirtilen kanun maddeleri yoktur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.12.2020 tarih ve 2020/461 E. - 2020/650 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.11.2022 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 06.09.2012 tarihinde ihracat kayıtlı satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede İran’a ihraç edilmek üzere davalıdan 128.200 USD tutarında demir alınacağının taahhüt edildiği ve sözleşme bedelinin ödendiğini, 21.09.2012 tarihinden sonra ise İran'a fiili olarak demir ihracatının durdurulduğunu, ardından davacının parasını ödediği ancak kendisine teslim edilmeyen demirleri ülke içerisinde satabileceği düşüncesiyle davalıdan demirlerin kendisine teslimini ya da paranın iadesini istediğini, ancak davalının davacıyı oyaladığını, bunun üzerine davacı ile davalı arasında 29.03.2014 tarihinde, 06.06.2012-21.09.2012 tarihleri arasına ilişkin hesapların bakiyesi hakkında mutabakat metninin davalıya iletildiğini, davacının davalıdan 41.790,92 USD alacağının olduğunu belirtilen mutabakat metninin davalı tarafından imzalanarak davacıya verildiğini, davacının alacağın tahsili için davalıya ihtarname keşide ettiğini ancak davalının cevabi ihtarnamesi ile ödeme yapılmayacağını bildirdiğini belirterek 41.790,92 USD’nin ihtarnamenin tebliğ edildiği 12.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında toplam 2.700 metrik tonluk demirin fabrikada teslim kaydıyla satımı hakkında dört ayrı sözleşme imzalandığını, davacının 1.557,537 m/tonluk demir kısmını teslim aldığını, kalan malın davalı tarafından üretilip teslime hazır hale getirilmesine rağmen davacı tarafça teslim alınmadığını, bu nedenle davacının toplam 861.219 USD bakiye borcunun bulunduğunu, bedeli talep edilen demirin üretilmesine rağmen davacı tarafından ödenen bedelin teslim alınmayan mallar için ödenmiş bir kısım avanstan ibaret olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının asılsız olduğunu ve şartlarının oluşmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu davalının üretilen malları teslime hazır olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve yapılan yargılama sonunda, davacının dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalıya gönderdiği para karşılığında davalıdan demir talep etmesi mümkün olup ödediği parayı geri istemesinin mümkün olmadığı, hesap mutabakatı sadece mutabakat tarihi itibariyle davacının davalıdan mutabakatta yazılı miktar kadar avans parası olduğunu gösterdiğini, bu mutabakatın taraflar arasındaki sözleşmeyi sona erdiren bir mutabakat olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.