Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3600 Esas 2022/7644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3600
Karar No: 2022/7644
Karar Tarihi: 01.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3600 Esas 2022/7644 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/3600 E.  ,  2022/7644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21.06.2017 tarih ve 2013/343 E.- 2017/876 K. sayılı kararın davacılar vekili ve adli yardım talepli olarak davalı ... ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2018/1918 E- 2020/1032 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak, davalılar ... ve ... vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 01.11.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacıların ticari plakalı aracı için dava dışı diğer plaka sahipleri gibi davalılardan ..., kızı ... ve oğlu ...'a vekaletname verdiğini, ...'ın davacıların bilgisizliğinden faydalanarak çok geniş kapsamlı bu vekaletnameyi davacılardan alarak ve vekaletin veriliş amacına aykırı olarak davalı bankanın 50.Yıl Şubesinden toplamda 500.000,00 TL meblağlı 2 ayrı kredi kullandığını, ve bu kredi için davacılara ait ticari plakalar üzerine ipotekler tesis edildiğini, daha sonra davalılardan ...'ın davacılarla birlikte yine bu şekilde vekalet ile kredi kullandığı, pek çok mağdurun kredi bedellerini alarak yurt dışına kaçtığını, mağdur olan davacıların bu durumu diğer mağdurlarla birlikte öğrendiğini, davalı bankanın bu vekaletnamelere istinaden bu kadar yüklü kredileri kredi alan asillere bildirmeden vermiş olmasının bankaların güven kurumu olması ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış olmasının sonucu olduğunu, birer itimat kurumu olan bankaların aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda olduklarını, bu konuda objektif özen borçlarının bulunduğunu, bu nedenle hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını belirterek, davalı bankanın özen yükümlülüğüne yerine getirmemiş olması, diğer davalıların gerçekte tescil ve diğer plaka muameleri için aldıkları geniş yetkileri içerir vekaletnamelerle kredi veren banka yetkilileri ile birlikte vekaletin amacına aykırı ve davacıların iradesi dışında kullanılarak adlarına çekilen kredi nedeniyle ödemek zorunda bırakıldıkları zarar bedeli olan 500.000,00 TL'nin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutularak davalılardan tahsiline, usulsüz kredi kullanılması nedeniyle müvekkilleri adına vekilleri tarafından yapılan kredi sözleşmelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, davacılar adına kredi almak için davalı bankaya ... 5. Noterliği'nin 27/06/2012 tarihli ve 17256 yevmiye numaralı vekaletnamesinin ibraz edildiğini, söz konusu bu vekaletnamede "T.C. Bankalarından kullanacağım her türlü kredi nedeniyle adıma dilediği bedel ve şartlarla kredi kullanmaya, beni borçlandırmaya, kredi sözleşmelerini tanzim ve imza etmeye, kredi bedellerini tahsil etmeye, kullanılacak kredi nedeniyle adıma kayıtlı araçları, ticari plaka hattımı, banka lehine rehnetmeye, rehin sözleşmelerini ve yediemin senedi imzalamaya..." yetkilerini içeren vekaletname uyarınca kredi sözleşmesinin düzenlendiğini ve kredilerin tahsis edildiğini, davacı tarafa tahsis edilen her bir kredi öncesinde ... 5. Noterli'ği aranarak 27/06/2012 tarihli ve 17256 yevmiye numaralı vekaletnamede azil olup olmadığının teyit edildiğini, işbu vekaletnamede azil olmadığı için kredilerin kullandırıldığını, davalı bankanın kullandırılan kredilerle ilgili herhangi bir kusurunun veya sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın vekillerini azil etmediği için usulüne uygun vekaletnameye istinaden davacı tarafa kredi kullandırıldığını ve davacı tarafın da kullanmış olduğu kredi taksitlerinin bir kısmını ödediğini, davacı tarafa kullandırılan kredilerde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, plaka kredilerinde oluşan limitin önemli kriterlerinden bir tanesinin (M) plaka minibüslerde çalıştığı hattın, (T) plaka ticari taksilerde ise (T) plakanın piyasa değeri olduğunu, oluşan limit çerçevesinde vekillerin davalı banka şubesine davet edilerek mevzuat doğrultusunda kredi başvuru formuyla imzalaması gereken sözleşmelerin verildiğini, imza ikmalini müteakip sistem üzerinden araç rehini tesis edilmekte ve kredi kullanımının yapılmakta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar cevap sunmamıştır.
    İlk derece mahkemesince, davacılar ..., ... ve ...tarafından verilen vekaletnameye istinaden çekilen kredi uyarınca zarara uğradıkları iddiasıyla tüm davalılar aleyhine dava açılmış ise de düzenlenen vekaletname uyarınca davalılardan İlkay ... tarafından sadece ... adına davalı ...'tan kredi kullandırıldığı, dolayısıyla diğer davacılar adına alınmış herhangi bir kredi bulunmadığından bu davacıların uğramış olduğu bir zarar da bulunmadığından ve açılan dava bankadan kulladırılan kredi sebebiyle zarara uğrama iddiasına dayandığından bu davacılar adına da çekilmiş bir kredi bulunmadığı için bu davacılar tarafından tüm davalılara karşı açılan davanın aktif husumet yönünden reddi gerektiği,davacı ... tarafından davalı banka aleyhine açılan dava yönünden; 07/06/2013 tarihli vekaletname ile vekil edenlerin kendi adına asaleten ... adına velayeten ... ile ...ve ... olduğu, vekil edilenlerin ise davalılar ..., İlkay ... ve ... olduğu, söz konusu vekaletname ile ticari plaka ve ticari plakalı araç satışı yapılamamakla birlikte söz konusu ticari plakalı nakil vasıtaların trafiğe kaydı, tescil belgeleri almaları, sigorta muamelesi yaptırmaları vs gibi işlemler yanında vekalet verenlerin 'Türkiye Cumhuriyeti Bankalarından kullanacağı her türlü kredi nedeniyle adıma dilediği bedel ve şartlarla kredi kullanmaya, beni borçlandırmaya, kredi sözleşmelerini tanzim ve imza etmeye, kredi bedellerini tahsil etmeye, kullanılacak kredi nedeniyle adına kayıtlı araçlara ticari plaka hattının banka lehine rehnetmeye, rehin sözleşmelerinin ve yediemin senedi imzalamanın borcun bitiminde takyidatları kaldırmaya, ibraname almaya, trafik şubesine ibraz edip gerekli yazıları almaya, haciz ve rehin koymaya ve bu konuda gerekli bütün işlemleri yapmaya'”şeklinde yetki verdiği, söz konusu vekaletname uyarınca davalılardan İlkay ... tarafından Vakıfbank şubesinden 500.000,00 TL'lik iki kredinin davacı ... adına çekildiği, her ne kadar bilirkişi raporunda bankaların bir güven kurumu olması sebebiyle kredi başvurusundan ödeme süresine kadar geçen tüm işlemlerin vekaletname ile yapılması sebebiyle özen yükümlülüğünün yerine getirmediğinden bahisle davacıların zararından diğer davalılar ile müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu şeklinde görüş belirtilmiş ise de davalı bankanın söz konusu özen yükümlülüğüne aykırı oluşturacak ve hafif kusur niteliğinde dahi olacak herhangi bir kusuru bulunmadığı, zira davalı bankanın özen yükümlülüğü içinde olan vekaletnamenin sahte olup olmadığı, kredi kullandırım aşamasında vekaletnameden azil bulunup bulunmadığı, verilen kredinin vekaletname kapsamında olup olmadığı hususları olduğu nazara alındığında bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinde davalı banka hakkında davanın reddi geretiği, davacı ... tarafından davalılar ... ve ... hakkında açılan dava yönünden; her ne kadar söz konusu vekaletnamede davacı ... tarafından davalılar ... ve ... hakkında da dava açılmış ise de verilen vekaletname uyarınca kredinin davalı ... ... tarafından çekildiği, dolayısıyla ... ve ... tarafından bu vekaletnameye istinaden herhangi bir işlem yapılmamış olması dikkate alındığında bu davalılar hakkında ... tarafından açılan davanın reddi gerektiği, davacı ... tarafından davalı ... ... hakkında açılan dava yönünden; davacı ... tarafından verilen 07/06/2013 tarihli vekaletnameye istinaden davalı ... ...'ın davalı ... Şubesinden 2 adet toplam 500.000,00 TL miktarlı kredi kullandırıldığı, kullanılan kredinin davalı ... ... tarafından çekildiği, davalı ... ... çekilen bu kredinin vekil eden ...'a ödenip ödenmediği hususunda gelip beyanda bulunması ve ödeme belgelerini ibraz etmesi aksi takdirde vekil olarak çektiği kredileri asile (vekil edene) ödememiş sayılabileceği hususunda isticvap davetiyesi çıkartıldığı, hem davalı asile çıkartılan bu isticvap davetiyesi hem de vekile çıkartılan bildirime rağmen davalı ve vekilinin duruşmaya katılmadıkları gibi çekilen kredinin vekil edene ödendiğine ilişkin herhangi bir belge de dosyaya sunulmadığı, 6098 sayılı BK.'nun 508. maddesi uyarınca 'Vekil vekalet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekaletle ilişkili olarak aldıklarını vekalet verene vermekle yükümlüdür. Vekil vekalet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlüdür' hükmü dikkate alındığında, davalı ... ...'ın çekilen krediler sebebiyle oluşan davacı zararı 488.816,81 TL'yi ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacılar vekili ve davalı ... ... vekili adli yardım talepli istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, davalı ... ... vekilince 05.07.2018 tarihli ilk derece mahkemesi kararı ile HMK'nın 344. maddesi uyarınca istinaf başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin verilen ek karara karşı istinaf isteminin verilen ilk derece ek kararının isabetli olması ve davalı ... ... vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi gerektiği, ek karara yönelik istinaf başvurusu reddedildiğinden, bu davalı vekilinin ilk dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin incelenmediği, davacı tarafından davalıya verilen vekalet ile Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki bulunan tüm bankalardan dilediği bedel ve şartlarla kredi çekme yetkisine istinaden davalı bankadan davacı ... adına vekaleten kredi çekilmiş olup,davada vekaletin sahte olduğu ileri sürülmediği gibi vekaletten azil bulunduğu da ileri sürülmediği ve verilen kredinin vekaletname kapsamında olduğu, vekaletname ile işlem yapılmasına hukuk sisteminin cevaz verdiği de dikkate alındığında, usule uygun şekilde düzenlenen vekaletnameye istinaden işlem yapan bankaya kusur izafe edilemeyeceği, ilk derece mahkemesince davacı ... dışındaki davacıların açtıkları davanın yazılı gerekçe ile husumetten reddine karar verilmesine rağmen hükmün 5. no'lu bendinde davacıların davalılara maktu vekalet ücreti yerine nispi vekil ücreti ödemesine mahkum edilmeleri isabetsiz olduğu mahkeme kararının bu yönden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddi ile davacılaraın istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacılar vekili ve davalı ... ve ... vekili adli yardım talepli kararı temyiz etmiştir.
    Dairemizin 2021/440E -2021/731 K sayılı ve 2.2.2021 tarihli kararı ile temyiz eden davalılar vekilinin adli yardım talebinin reddine davalıların temyiz harçlarının ödenmesi için çıkarılacak muhtıra nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
    Temyiz eden davalılar vekili, mahkemece gönderilen muhtırada belirtilen harçları ikmal etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalılar İlkay ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 25.043,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar İlkay ... ve ...'dan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 01/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara