Esas No: 2021/3612
Karar No: 2022/7681
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3612 Esas 2022/7681 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3612 E. , 2022/7681 K.Özet:
Davacı şirket, müvekkilinin markasına tecavüz ettiği gerekçesiyle davalı şirketi mahkemeye vermiştir. İlk derece mahkemesi davacı lehine karar vererek, davalının davacıya ait markaya tecavüz ettiğini ve haksız rekabete sebep olduğunu tespit etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetmiş ve kararın usule uygun olduğuna karar vermiştir. Temyiz başvurusu sonucunda ise verilen kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: KHK 556'nın 61. ve 9/2-e maddeleri, TTK 55. madde, HMK 353/1-b-1, HMK 370/1, HMK 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/06/2017 tarih ve 2016/100 E.- 2017/129 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 04/03/2021 tarih ve 2020/202 E.- 2021/227 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 28 yıldır turizm sektöründe iş yaptığını ve geniş bir müşteri potansiyeline sahip olduğunu, müvekkili markasının bilinen marka haline geldiğini, müvekkilinin 2009/32357 tescil nolu "JOLLY INTERNATIONAL TOURS+Şekil" markası bulunduğunu, Google ve Yandex reklamlarında, "jolly", "jollt tur" ibareleri ile arama yapıldığında davalıya ait tatilbudur.com isimli web sitesinin çıktığını, böylece müvekkilinin bilgisi ve izni dışında davalı şirketin web sitesine yönlendirme ve trafik verildiğinin tespit edildiğini, davalıya yasal düzenlemelere ve meslek etiğine uymayan bu durumun düzeltilmesi için ihtarname yollandığını ve aykırılığa son vermesinin talep edildiğini, ancak davalının 2014 yılından bu yana belli aralıklarla tecavüzlerine devam ettiğini, ihtar çektikten sonra bir süreliğine bu işlemleri durdurduğunu, fakat daha sonra ihlallerine devam ettiğini, tecavüzlerin devam etmesi üzerine İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2016/38 D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, yapılan bilirkişi incelemesinde davalının, müvekkili şirketin markalarına tecavüz ettiğinin tespit edildiğini, davalının bu davranışlarının haksız rekabet ve haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, müvekkilinin internetten arama yapan müşterilerinin istemedikleri halde davalının sitesine yönlendirildiklerini, hem müşterilerin hem de müvekkilinin mağdur edildiğini ileri sürerek davalının davacı markasına yaptığı tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, bu markalara ilişkin davalı tarafından arama motorlarından anahtar kelime kullanımının ve davalıların internet sitesine yönlendirilmesinin, sponsor bağlantı verilmesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin, davacı şirketin marka hakkına tecavüz teşkil eden bir fiili olmadığını, müvekkilinin tanınmış ve ticari itibara sahip bir şirket olduğunu, satış ve karını arttırmak için davacının marka hakkına ihtiyaç duymadığını, müvekkilinin "Jolly" ve "Jolly Tur" markalarına arama motorlarında reklam vermediğini, müvekkili ile davalının aynı sektörde olmaları nedeniyle, tatil ve benzer kelimelerin internette aranması ile tüketicilerin müvekkili şirketin internet sitesine ulaştıklarını, davacının markasının kullanılması, ihlali veya perdelenmesinin söz konusu olmadığını, Google'a reklam verilirken sektör ile ilgili birçok kelimenin tercih edilebildiğini, arama motorunun bir hak ihlaline sebebiyet vermesi halinde hakkın ilgili arama motoru firmasına karşı ileri sürülmesi gerektiğini, davacının haksız rekabet iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin "tatil budur" markasını yıllardır kullandığını, bu markanın tüketiciler tarafından tanındığını ve maruf hale geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; internet üzerinden yapılan araştırmada, www.yandex.com.tr arama motoru üzerinde, davalının davacıya ait 2009/32357 numaralı markasının esas unsuru olan "Jolly" ibaresini Yandex arama motorunun reklam sisteminde anahtar sözcük olarak kullandığı, bu kullanımın ise 556 sayılı KHK'nın 61. ve 9/2-e maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davacı markasının esas unsurunu arama motorlarında sorgulatan bilgisayar kullanıcısı olan tüketicilerin, davacı ile aynı alanda iştigal eden davalının sitesine ulaşmaları halinde, karışıklığa ve dolayısıyla iltibasa yol açacağı, TTK'nın 55. maddesi uyarınca haksız rekabetin şartlarının da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne davalının davacıya ait "JOLLYTUR" markasının esas unsurunu oluşturan "JOLLY" ibaresini internet arama motoru olan Yandex arama motorunda anahtar kelime olarak kullanarak kendi internet sayfasına yönlendirme yapmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, davalının davacıya ait "JOLLYTUR" markasının esas unsurunu oluşturan "JOLLY" ibaresini internet arama motorlarında anahtar kelime olarak kullanmasının, bu ibare ile kendi sitesi olan "tatilbudur.com" alan adlı internet sitesine yönlendirme yapmasının ve sponsor bağlantı vermesinin engellenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; ilk derece mahkeme kararında usul ve esas yönünden isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.