Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4021 Esas 2022/7706 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4021
Karar No: 2022/7706
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4021 Esas 2022/7706 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka ile dava dışı Rok Grup Madencilik Dış Tic. İnş. Tur. San ve Tic Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalılar müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kredi geri ödemelerinin zamanında yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek davalılar aleyhine takip başlatılmıştır. Davalılar itirazda bulunmuş ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ve temerrüt faizi gibi kararlar verilmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılarak onanması kararlaştırılmıştır.
HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddi, 370/1. maddesi uyarınca kararın onanması ve işlem yapılması için dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmaması gerektiği açıklanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/4021 E.  ,  2022/7706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.12.2020 tarih ve 2020/361 E. - 2020/797 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.04.2021 tarih ve 2021/532 E. - 2021/685 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı Rok Grup Madencilik Dış Tic. İnş. Tur. San ve Tic Ltd. Şti arasında aktedilen kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi geri ödemelerinin zamanında yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/120640 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalıların haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalılar vekili; davacının müvekkili hakkında takip yapmasını gerektirecek bir hukuki durum bulunmadığını, takip yapılmadan önce esas borçlu hakkında icra takibi yapılıp tahsil edilmemişse ancak bundan sonra yasal prosedür takip edilerek buna göre icra takibi yapılması gerektiğini, asıl borçlu hakkında önce icra takibi yapılması gerekirken bunun aksine olarak müvekkilleri hakkında takip yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu bulunan kredinin KGF kapsamında olması halinde alacaklı bankanın yasal şartların oluşması durumunda Kredi Garanti Fonuna müracaat etmesi gerekirken müvekkilleri hakkında icra takibi yapması ve bu tür kredi için müvekkillerimizden talepte bulunması ve müvekkillerimiz hakkında icra takibi yapmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliler, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; imzalanan kredi sözleşmeleri ve yapılandırma protokolü gereği davacı banka tarafından dava dışı şirkete 6500225626 nolu taksitli ticari yapılandırma kredisinin kullandırıldığı, ...26. Noterliği'nin 07/11/2019 tarihli ihtarnamesi ile hesabın 25/10/2019 tarihi itibariyle kat edildiği, 06/11/2019 tarihi itibariyle toplam 4.485.320,23 TL alacağın ihtarname tebliğinden itibaren 1 gün içinde ödenmesinin istendiği, öncelikle kat tarihinden 19/11/2019 temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulanarak temerrüt tarihindeki toplam alacağın bulunduğu ve kapitalize edilerek temerrüt tarihinden 26/12/2019 takip tarihleri arası temerrüt faizi uygulanarak sonuç olarak 4.394.618,20 TL asıl alacak olmak üzere toplam alacak 4.532.606,04 TL tespit edildiği, tespit edilen bu alacak sözleşme hükümlerine göre davalılar ...ve ...'ın 18.000.000,00 TL olan, davalı ...'in 15.000.000,00 TL olan kefalet limitleri kapsamında kaldığından, tespit edilen aynı miktar ile davalı kefillerin sorumlu oldukları, 17/01/2019 yapılandırma protokolünde bu protokol hükümlerinin 13/05/2013 ve 15/08/2014 tarihli genel kredi sözleşmelerini değiştirmediği, ortadan kaldırmadığı ve yenilemediği hususlarında mutabakata varıldığı gerekçeleri ile, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 4.394.618,20 TL asıl alacak, 129.177,36 TL işlemiş faiz, 6.458,87 TL BSMV, 2.351,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.532.606,04 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline takibin devamına, fazla talebin reddine, asıl alacağa takip tarihi sonrası %28,60 temerrüt faizi ile faizin %5'i gider vergisi uygulanmasına, toplam alacağın likit kabul edilen 4.530.254,43 TL'sinin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan haç alınmasına yer olmadığına, 02/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara