Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5159 Esas 2022/7708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5159
Karar No: 2022/7708
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5159 Esas 2022/7708 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, voleybol oynarken sakatlandığını ve sigorta poliçesi ile doktorun sorumluluğunun teminat altına alındığını, ancak hatalı ameliyat sonucunda maluliyete uğradığını iddia ederek tazminat istemişti. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacının talebini kabul ederek davalının tazminat ödemesine karar vermişti. Ancak davalı tarafından yapılan itiraz sonrasında karar bozulmuş, dosyaya sigorta sözleşmesi sunulması istenmişti. Son kararda, davalının sorumluluğunu kapsayan sigorta poliçesinin dosyaya getirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek karar bozuldu ve davacının temyiz itirazı kabul edildi. Kanun maddeleri ile ilgili açıklama yapılması istenmiştir. (Not: Kanun maddeleri belirtilmediği için yapılacak açıklama da mümkün değildir.)
11. Hukuk Dairesi         2021/5159 E.  ,  2022/7708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 20.11.2020 gün ve KIT/2020-375 sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin 16.07.2014 tarihinde voleybol oynarken sakatlandığını, 24.07.2014 tarihinde 300708213 numaralı ve 31.07.2013-31.07.2014 vadeli sigorta poliçesi ile davalı tarafından Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sorumluluğu teminat altına alınan Opr. Dr. .... tarafından ameliyat edildiğini, ancak hatalı ameliyat ve uygulamalar sonucunda maluliyete uğradığını, zararının poliçe kapsamında karşılanması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hallarını saklı tutarak, olay tarihinden itibaren şimdilik 5.001.-TL tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesini istemiş; sonrasında ıslah ile talebini 170.626,59 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı, herhangi bir cevap vermemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastananesi tarafından hazırlanan 17.04.2018 tarihli rapor ile davacıda %9 oranında vücut fonksiyon kaybı sözkonusu olduğu ve ameliyatı yapan sigortalı doktor tarafından uygulanan tedavi süreci ile illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği, ayrıca heyetçe aldırılan 01.06.2018 tarihli aktüerya raporunda davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri toplamının 170.626,59 TL hesaplandığı, davacının davalı ... şirketine 27.10.2017 tarihinde bildirimde bulunduğu, poliçe genel şartları kapsamında, sigorta tazminatının, herhalükarda rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmasından kırkbeş gün sonra muaccel hale geleceğinden davalının 12.12.2017 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin kabulüne, iş göremezlik tazminatı olarak 166.090,59 TL ile bakıcı gideri olarak 4.536.-TL toplamı 170.626.59.-TL’nin davalıdan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, alacağa 12.12.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı tarafından, tek kişiden alınan rapor ile karar verilemeyeceği, sigortalı doktorun müdahelesinin başvuru sahibinde oluşan maluliyete olan etkisinin raporda ayrıştırılmadığı, maluliyetin malpraktisten kaynaklanıp kaynaklanmadığının ancak Adli Tıp tarafından ortaya konulabileceği gerekçeleri ile itirazda bulunmuştur.
    İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine ilişkin verilen karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla, Dairemizce maluliyet oranının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tespiti ve belirlenen oranda doktor hatasının ne oranda olduğunun ortaya konması ile uygulanacak hükümler açısından uyuşmazlığa konu sigorta sözleşmesinin dosyaya sunulması gerektiğinden bozulmuştur.
    İtiraz Hakem Heyetince bu kez 20.11.2020 tarihli ve KIT/2020-375 sayılı kararı ile; uyuşmazlığın zorunlu sigortadan kaynaklandığı, zorunlu sigortada serbest tarife sistemi bulunmadığı, bu nedenle ihtiyari sigortalarda olduğu gibi kapsamı genişleten özel şart uygulamasından karine olarak bahsedilemeyeceği, uyuşmazlığa konu poliçenin standart şekilde düzenlenmiş poliçelerden farklı olduğunu ispat yükünün başvuru sahibine ait olduğu, başvuru sahibinin verilen kesin sürede poliçeyi sunmadığından ispat yükünü yerine getiremediği, bu durumda poliçenin tıbbi kötü uygulama genel şartlarına göre düzenlendiğinin kabulü gerektiği, genel şartlara göre riski doğuran olayın, sözleşme süresi içinde riskin gerçekleşmesi değil, sözleşme süresi içinde tazminat talebinde bulunulması olduğu, 31.07.2013-2014 döneminde gerçekleşen bir olay nedeniyle 2017 tarihinde yapılan tazminat talebine bağlı olarak sözkonusu poliçe kapsamında davalının sorumluluğu olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    1-Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında tazminat istemine ilişkin olup, yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, Dairemizin 03.10.2019 tarihli ve 2019/2279 Esas, 2019/6184 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen hususlardan bir tanesi de, davalı ... şirketinin sorumluluğunun dayanağı olan sigorta poliçesinin dosyaya kazandırılması ve inceleme yapılmasıdır.
    Bu durumda, davacının başvurusunda bahsettiği ve olay tarihini de kapsayan poliçenin dosyaya getirtilerek, yapılacak inceleme sonucunda oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 20.11.2020 tarihli ve KIT/2020-375 sayılı kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara