Esas No: 2021/3818
Karar No: 2022/7765
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3818 Esas 2022/7765 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3818 E. , 2022/7765 K.Özet:
Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde görülen davada, davacı şirketin tanınmış markalarının benzer nitelikteki \"BUTİK BTM GROSS\" ibareli marka başvurusu konusu yapıldı. Davacı şirket, başvuruyu kötü niyetli olarak değerlendirdi ve tescilin iptalini talep etti. İlk derece mahkemesi, davalının markasının karışma ihtimalinin olmadığına karar vererek davayı reddetti. Bunun üzerine davacı vekili, istinaf başvurusunda bulundu. Bölge adliye mahkemesi de istinafı esastan reddederek kararı onadı. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri uygulandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09.04.2019 tarih ve 2018/179 E. - 2019/152 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.02.2021 tarih ve 2019/912 E- 2021/139 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 189462, 2014/103160, 2013/80781, 2013/54179, 2009/59040 sayılı ve “şölen butik”, “şölen butik”, “şölen butik mini”, “butik”, “şölen butik şekil” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "BUTİK BTM GROSS" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, diğer davalının 2018-M-1620 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa davalı başvurusu ile müvekkilinin markalarının görsel, işitsel ve anlamsal açıdan ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu markanın 29, 30, 32. ve 35. sınıflarda tescil edilmek istendiğini, davacıya ait markaların ise 29, 30 ve 32. sınıflarda tescilli olduğunu, davalı şirketin daha önce de 2016/99321 kodlu “BUTİK GROSS” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya davacının itirazları üzerine YİDK tarafından başvurunun reddedildiğini, böyle bir ret kararı mevcut iken tüketici nezdinde farklı bir algı yaratmayan “BUTİK BTM GROSS” marka başvurusunda bulunulmasının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı TÜRKPATENT YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkilinin tescile konu markasının görsel, işitsel, kavramsal özellikler, bütünsel intiba ve markanın tüketicilerin algısında yer etme şekli bakımından, davacının “şölen butik” ibareli itiraz gerekçesi ve seri markaları ile benzer olmadığını ve markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “butik btm gross” ibaresinin bir bütün olarak kullanıldığını, “butik” ibaresinin ayırt edici niteliğinin çok düşük olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, “BUTİK” ibaresinin davacı markalarının tamamında, yardımcı veya ayırt edici niteliği yüksek unsurlarla birlikte kullanıldığı, “BUTİK” kelimesinin anlamlarına ve kullanım alanlarına bağlı olarak tanımlayıcı nitelikte bir sözcük olduğu, birçok mal ve hizmet üzerinde genel kullanıma sahip bulunduğu, bu anlamda birçok mal ve hizmet için ayırt ediciliğinin mevcut olmadığı, bu markanın çok zayıfladığı, hal böyle iken taraf markaları arasında “BUTİK” kelimesinin ortak kullanımının iltibasa neden olmayacağı, tüketicilerin yalnızca “BUTİK” kelimesini dikkate alarak değerlendirme yapmayacağı, davalının “BUTİK BTM GROSS” ibareli markasının, davacının “ŞÖLEN BUTİK” ve “BUTİK” ibareli markalarından farklı ve yeni bir marka olduğu, “ŞÖLEN BUTİK” markasının kullanım yoluyla ayırt edicilik ve tanınmışlık sağladığına dair yeterli kanaatin oluşmadığı, davalı şirket başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, başvuru kapsamındaki 29, 30, 32. sınıftaki malların, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı tür oldukları, ancak tarafların markalarında ortak unsur olarak kullanılan “BUTİK” kelimesinin, ilk derece mahkemesince karar yerinde belirtilen anlamlarına ve kullanım alanlarına bağlı olarak zayıf nitelikte bir sözcük olduğu, birçok mal ve hizmet için genel kullanıma sahip, ayırt ediciliği düşük bir ibare bulunduğu, bu haliyle taraf markaları arasında “BUTİK” kelimesinin ortak kullanımının iltibasa neden olmayacağı, tüketicilerin yalnızca “BUTİK” kelimesini dikkate alarak değerlendirme yapmayacağı, davalının “BUTİK BTM GROSS” ibareli markasının, davacının “ŞÖLEN BUTİK” ve “BUTİK” ibareli markalarından yeterince farklılaştığı ve yeni bir marka olduğu, dolayısıyla tarafların markaları arasında ibareler yönünden 556 sayılı KHK.'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.