Esas No: 2011/3072
Karar No: 2011/2409
Karar Tarihi: 07.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3072 Esas 2011/2409 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, asıl borçlu olan ..’nın davalı kooperatif aracılığıyla banka ile akdedilen kooperatifler kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğunu, davalı kooperatifin bankaya ödediği miktardan diğer kefiller hakkında hissesine düşen miktar oranında takip yapması gerekirken, tüm kefil olunan miktar üzerindentakip başlatıldığını, borçlu olan davacının takibe itiraz etmemesi nedeni ile kesinleştiğini ve takip tarihinden itibaren davalı vekiline haricen ödemeler yapıldığını, söz konusu dosyada müvekkilinin kefalet nedeniyle hissesine düşen miktardan başka borcu olmadığının tespiti ile borcundan fazla kısmı için yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi sözleşmesi kapsamında imzalanan senetler gereğince, asıl borçlu ve kefillerin kooperatife karşı müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil olduklarını, kooperatifin asıl borçlu ve kefilleri aleyhine alacağın tamamını istemeye yetkili olduğunu, kredi sözleşmesinde iki kefalet şerhi olduğu, kooperatifin imzaladığı kefalet şerhinin diğer kefillerin imzaladığı kefalet şerhinden farklı olduğunu, bu kapsamda asıl borçlunun krediyi ödememesi durumunda, bankanın kooperatifin banka hesabından kredi miktarını aldığını ve bu nedenle kooperatifin bankanın yerine geçebildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, müşterek ve müteselsil kefalette kefillerden her biri borcun tamamından alacaklıya karşı sorumlu ise de, borcu ödeyen kefilin diğer kefillerin paylarına düşen miktar kadar onlara rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.