Esas No: 2011/3061
Karar No: 2011/2408
Karar Tarihi: 07.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3061 Esas 2011/2408 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamla yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, davalının aidat borçlarının tahsili için icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatif ile davalı kooperatif ortağı mimar ... arasında 04.02.2008 tarihinde yapılan protokol gereği davanın konusuz kaldığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan protokol gereğince davaya konu alacaklarla ilgili olarak açılan davaların, projenin belediyeye sunulması kaydıyla geri çekileceği belirtilmekle bir sulhun söz konusu olduğunun anlaşıldığı, projenin belediyeye sunulup sunulmadığı hususunda yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde de protokolde bahsedilen projenin 06.03.2008 tarihinde belediyeye teslim edildiğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, mahkemece, 04.02.2008 tarihli protokole dayanılarak çözüme bağlanmıştır. Protokolü imzalayan kooperatif yönetim kurulunun bu konuda genel kurulca verilmiş yetkisi bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Ayrıca her ne kadar protokolde davalı tarafından yapılması kararlaştırılan proje işinin yapılıp, belediye tasdikiyle gerçekleştirildiği bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de, davalının kooperatif aidatlarını ve affedilmeyen faizleri ödemeye başladığı konusunda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Mahkemece kooperatif kayıtları incelenerek davalının aidat ve birikmiş faiz borcu belirlenip, yönetim kurulunun protokolü imzalama yetkisi bulunması halinde faiz affı ile ilgili hükümler de değerlendirilerek ek rapor alınması ve oluşan sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2011 gününde oy birliğiyle karar verildi.