Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2792 Esas 2011/2403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2792
Karar No: 2011/2403
Karar Tarihi: 07.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2792 Esas 2011/2403 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2792 E.  ,  2011/2403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 05.12.2009 tarihli olağan genel kurulun sekizinci maddesinin görüşülmesi esnasında üyeler arasında kavga çıkması nedeni ile ertelenerek toplantının yarım kaldığını, 17.01.2010 tarihinde yapılmış olan genel kurula aralarında bir kısım müvekkillerin de bulunduğu üyelerin çağrılmadığını, mahkemeden alınmış olan ihtiyati tedbir kararı ile o genel kurulun da yapılmadığını ileri sürerek 05.12.2009 tarihinde yarım kalan genel kurulun kaldığı yerden devamına, toplantıya müvekkillerinin katılımının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bir kısım taleplerini atiye bıraktığını belirtmiştir. Birleşen davada da davacılar vekili 05.12.2009 tarihli olağan genel kurulun yukarıda belirtilen şekilde tamamlanamadığını ve sürecin geliştiğini, davalı kooperatif yöneticilerinin halen genel kurul için çağrıda bulunmadığını, bu nedenle kooperatif yönetim ve denetim kuruluna sekiz üyenin toplantı çağrısı için ihtarname gönderildiğini, çağrı için bakanlığa başvurduklarını ancak bakanlık tarafından mahkemeye dava açmalarının gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek yarım kalan genel kurula ait gündem, üye ve hazirun cetvelleri ile görüşülmeyen gündem maddelerini görüşmek üzere davacılar tarafından toplantıya çağrı izni verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, asıl davada davacılardan ...’nun 08.10.2007 tarihli genel kurul kararı ile başkanlık görevinden ayrıldığını, 09.09.2007 tarihli yönetim kurulu toplantısında 31.12.2007 tarihine kadar on dokuz üyesi bulunan kooperatife üye alınmayacağının kararlaştırıldığını, buna rağmen adı geçen davacının defterleri teslim etmeyerek söz konusu tarihi kendi parafıyla 31.12.2008 olarak değiştirdiğini, kendi yandaşlarını üye olarak kaydettiğini, bu işlemle üye olan davacıların üyelik sıfatlarının bulunmadığını, bir kısım davacıların da yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılarak kendilerine tebligat yapıldığını, ancak hiç birinin ihraç kararına karşı itiraz etmediğini, bu şahısların genel kurula bilgi için çağrıldığından bu hususun o şahıslara üyelik hakkı vermeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı vekili, birleşen davada da asıl davadaki benzer beyanlarda bulunarak davacıların üye olmadıklarını, bu nedenle kooperatif üyeliğinin tespiti davasının sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalar arasında bağlantı bulunduğundan bahisle her iki davanın birleştirilmesine karar verilerek iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen 10.01.2011 tarihli bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada bir kısım davacılar hakkındaki ihraç kararının davaya konu genel kurulda görüşülecek olması ve davacıların üyeliklerinin eylemli olarak devam ediyor olması, davaya konu yarım kalan genel kurulda alınmış olan kararların geçerli olması gerekçeleriyle davacıların davalı kooperatif üyesi olduğunun ve yarım kalan davaya konu genel kurulda alınmış olan kararların geçerli olduğunun tespitine; birleşen davada da usulü işlemlerin yapılmış olmasına rağmen genel kurulun toplantıya çağrılmamış olması gerekçesi ile davaya konu 05.12.2009 tarihli genel kurulun aynı hazirun cetvelindeki ortaklarla kaldığı yerden devamı ile görüşülemeyen gündem maddelerinin karar bağlanması için davacılara çağrı izni verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen dava davalısı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
    Asıl dava davacıların kooperatif üyeliğinin ve yarım kalan genel kurulda görüşülmüş olan kararların geçerli olduğunun tespiti ile birleşen dava ise yarım kalan genel kurulun kaldığı yerden devamı için davacıların genel kurulu toplantıya çağrı izni istemine ilişkindir.
    1-) Asıl ve birleşen dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Asıl davada, davalı kooperatifin 05.12.2009 tarihli genel kurulunun gündem maddeleri ile toplanmış bulunmasına rağmen, gündem maddelerinin tümü görüşülüp karara bağlanmadan ve imza ile tutanak altına alınmadan, başka bir günde toplanılmak sureti ile yarıda kalması Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Örnek Anasözleşmesinin genel kurul tutağı başlıklı 39. maddesinin “ Genel kurul toplantılarının muteber olması için, ortaklar tarafından yapılan beyanlar ile muhalif kalanların muhalefet sebeplerini, yapılan seçimler ile verilen kararları içeren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta toplantıya asaleten ve vekaleten katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir. Genel kurul tutanağının altı, genel kurul başkan ve üyeleri ile Bakanlık Temsilcisi tarafından imzalanır. ” hükmü karşısında alınan kararların imza altına alınmadan hüküm ifade etmeyeceği düşünülmeden görüşülen maddelerin geçerli olduğu yolundaki yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması,
    3-) Birleşen davada, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 43., 44., 45. ve 46. madde hükümleri de dikkate alınarak genel kurul toplantısına çağrılma gün ve gündemi yeni bir gündem olup, asıl davadaki bozma gerekçesinde de belirtildiği üzere 05.12.2009 tarihli yarım kalan genel kurul gündem maddelerinin tümünün yeniden görüşülüp karara bağlanması gerekirken, sadece görüşülmeyen gündem maddelerinin gündeme alınıp görüşülmesi yönünde hüküm verilmesi,
    Usul ve yasaya uygun görülmediğinden bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve ( 3 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara