MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Somut olayda sanık ..."in pazarlamacılık işi yaptığı sırada... Vergi Dairesi elemanlarınca battaniye ve yorgan satışı işine başladığı halde vergi dairesine bildirimde bulunmadığından bahisle tutanak tutulduğu,sanığın suç tarihinde görevli memurlara katılan ... adına tanzim edilmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği ve katılan ... adına tutanak düzenlendikten sonra nufüs cüzdanının sanığa iade edildiği ve katılan adına vergi dairesince işlem yapılması üzerine soruşturmaya başlandığı anlaşılmakla;
Suça konu belge aslına ulaşılamaması karşısında aslı ele geçirilemeyen belge üzerinde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı tespit edilemeyeceğinden sanığın unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-İddianamede sadece başkasına ait telefon numarasını görevlilere beyan etme eylemi nedeniyle görevli memura yalan beyan suçundan dava açıldığı anlaşılmakla, başkasına ait telefon numarasının verilmesi belgenin sıhhati için gerekli olmayıp bu nedenle eylemin Türk Ceza Kanununun 206. maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından unsurları oluşmayan bu suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.