Esas No: 2021/4102
Karar No: 2022/7844
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4102 Esas 2022/7844 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4102 E. , 2022/7844 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.12.2018 tarih ve 2016/249 E- 2018/1242 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.03.2021 tarih ve 2019/1013 E- 2021/289 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; tarafların 28.04.2014 tarihinde "hesapal" adlı yazılımın fikrinin geliştirilmesi ve üretilmesi için dava dışı Proven şirketini kurduğunu, bu sözleşmenin 5. maddesinde, dava dışı şirketin kuruluş sermayesine ek olarak 500.000.-TL finansman ihtiyacının davacı adına hissedar olacak kişiler tarafından Proven'e borç verilerek sağlanmasına ve Proven’in ek finans ihtiyacı doğarsa ve ek finans ihtiyacının doğduğu tarihten itibaren 3 aylık bir sürede ek finansın bulunmasında başarı sağlanamaması halinde, davalı adına hissedar olan kişilerin tüm hisselerini davacının isteyeceği kişilere devredeceğinin ve davacının dava dışı şirkete borç olarak verdiği 500.000.-TL'sinin %80'inin harcanmış olmasının şirketin ek finansmana ihtiyaç duyduğu anlamına geleceğinin kararlaştırıldığını, 09.06.2015 itibariyle Proven'in, Protel'in borç olarak verdiği 500.000.-TL'nin %80'ini harcamış olduğunu, bu nedenle Proven'in ek finansman ihtiyacının doğmuş olduğunu ve sözleşme şartlarına göre ek finans bulunmasında başarı sağlanamadığını, davalının Proven'deki hisselerini davacıya süresinde devretmediğini ileri sürerek sözleşmenin 8.2 maddesindeki cezai şart bedeli olan 210.000.-TL'nin 09.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; tarafların sözleşme maddeleri çerçevesinde işbirliğine başlamış olduklarını, davacı şirket tarafından Proven'e 500.000,00 TL tutarında finans sağlandığını ve müvekkil şirket tarafından da "Hesapal" yazılımı üzerinde gerekli geliştirmelerin yapılmış olduğunu, davalı tarafından sözleşmedeki şartların oluştuğunun tespit edilmesinden sonra hisse devirlerinin yerine getirildiğini, davalının sözleşmenin hisse devrini öngören maddelerindeki şartlarının oluşup oluşmadığının tespit ederken süre geçmiş olmasının cezai şart istenmesini haklı duruma getirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından kök ve ek raporda, dava dışı şirketin ek finansman ihtiyacının doğduğu 09/06/2015 tarihinden 3 ay sonrası olan 09/09/2015 tarihinde hisselerin devredilmediğini tespit etmişse de, dava dışı şirketin ek finansman ihtiyacının borç, kaynak bulma, sermaye arttırımı gibi diğer yöntemlerle temini yolunun uygulandığına dair somut bir delilin sunulmadığı, ek finansman ihtiyacının doğduğu hususunun Kasım 2015 tarihli şirket bünyesindeki mali müşavir raporu ile somutlaştırıldığı, mali müşavir raporunun davalı tarafa 07/01/2016 tarihli ihtarname ile bildirildiği, davalının davacıya keşide ettiği 18/01/2016 tarihli ihtarname ile hisselerin devredilmesine hazır olduğunu bildirdiği ve 02/02/2016 tarihinde hisse devrinin gerçekleştiği, sözleşmeye aykırı bir gecikme olmadığı ayrıca davacının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeden hisse devrini kabul ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; bilirkişi raporlarının hukuki değerlendirilmesi de mahkemeye ait olmakla, ilk derece mahkemesince gerekçeli kararında hangi gerekçe ile rapor içeriğindeki tespitlere itibar edilmediği belirtildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu davacı vekilinin istinaf sebepleri ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve değerlendirilmesine göre yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.