Esas No: 2011/2814
Karar No: 2011/2383
Karar Tarihi: 07.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2814 Esas 2011/2383 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olduğunu, genel kurulca belirlenen aidat borcu ile gecikme faizini ödememekte direnen davalının dava tarihi itibariyle 8.531,00 TL aidat ve 68.058.00 gecikme faizi olmak üzere toplam 76.589,00 TL borcu olduğunu, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere şimdilik 76.589,00 TL"nin 6.500,00 TL"sinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının , borcun hangi yıl ve aya ait olduğunu belirtmediğini, faizin hangi tarihten itibaren hangi genel kurul kararına dayandığını ve oranlarının açıklanmadığını, müvekkilin herhangi bir borcu olmadığını, genel kurulca alınan faizle ilgili bir karar bulunmadığını, müvekkilin ödemelerini kooperatif merkezine, bankaya yaptığını hiçbir borcu olmadığına dair kooperatif yöneticelerinden verilmiş ibralar mevcut olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanak ödenmeyen aidatlara gecikme faiz uygulaması yapılmaması ve bu uygulamayı yapan kooperatif yöneticilerinin açık olmayan şekilde ibra edilmeleri ve bilançonun onaylanmasının davacı kooperatifin açıkça davalı ortağından ödenmeyen aidat alacakları için gecikme faizi isteme hakkından vazgeçtiği anlamına gelmediği, aksi durumun aidatlarını düzenli olarak ödeyen ortaklar karşısında eşitlik ilkesini bozacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava aidat borcunun tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş ise de davacı dava dilekçesinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6.500,00 TL aidat ve gecikme faizi toplamını dava etmiştir. Bu durumda davacıya dava dilekçesinde istemiş olduğu toplam miktarın ne kadarının aidat borcu olup hangi yıllara ve hangi aylara ait bulunduğu, ne kadarın faiz olup hangi yıl ve ayların aidat borcunun gecikmesinden kaynaklandığının açıklattırılarak, davalının sunduğu ibra belgesinin de değerlendirilmesi hususunda ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.