Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7549 Esas 2022/7874 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7549
Karar No: 2022/7874
Karar Tarihi: 08.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7549 Esas 2022/7874 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı tarafından kendisine karşı açılan icra takibinin haksız olduğunu iddia ederek, borçlu olmadığını ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, alacaklarının zamanaşımına uğramadığını, davalının kendisine karşı kefil olduğu senetlerin ödenmemesi nedeniyle icra masrafları ile birlikte ödeme yaptığını ve davalının ayrıca elden aldığı müşteri çeki için de alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde olduğunu belirterek, davalının alacağının varlığını ispat edemediğini ve davacının ödemeleri sebebiyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü kabul etmiştir. Karara yapılan temyiz itirazları ise reddedilmiştir. Kararda, Türk Borçlar Kanunu'nun zamanaşımı hükümleri de belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/7549 E.  ,  2022/7874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.07.2021 tarih ve 2021/205 E. - 2021/249 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, davalı tarafından aleyhine başlatılan Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/4103 esas sayılı dosyasında borcun sebebi olarak karzen ifadesinin kullanıldığını, davalıya borçlu olmadığını, davalının iddia ettiği karz ilişkisinin 6 aylık zamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalının alacak belgesine sahip olmadığını ileri sürerek, takip nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitini ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alacak zamanaşımının 10 yıl olduğunu ve alacaklarının zamanaşımına uğramadığını, davalının davacının aldığı mallara karşılık vermiş olduğu senetlere kefil olduğunu, bu senetlerin ödenmemesi nedeniyle miktarları toplamı 13.760.-TL tutan 4 adet senedi kefil olarak icra masrafları ile birlikte ödemek zorunda kaldığını, davalının elden aldığı 6.000.-TL için verdiği müşteri çekinin de karşılıksız çıktığını ve davalının bu alacağı da tahsil edemediğini, senet ve çek miktarları toplamı 19.670.-TL olduğunu, icra takibinin ödenmeyen bu borca istinaden başlatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, tüm dosya kapsamına göre; ispat yükünün davalı alacaklı üzerinde olduğu, bozma ilamı uyarınca davalı vekilinin beyanda bulunması için süre verildiği, davalı alacaklının alacağının varlığını ispat edemediği, yargılama sırasında davacının ödeme yapması sebebiyle davanın istirdat davasına dönüştüğü, 20.044,17 TL’nin 03.04.2017, 3.000.-TL’nin 03.07.2017 tarihinde icra dosyasına ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 20.044,17 TL’nin 03.04.2017, 3.000.-TL’nin 03.07.2017 tarihinden geçerli işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.180,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara