Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2490 Esas 2011/2372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2490
Karar No: 2011/2372
Karar Tarihi: 07.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2490 Esas 2011/2372 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2490 E.  ,  2011/2372 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davacıların üyesi oldukları kooperatifçe aidatlarda sürekli olarak artış yapıldığını, 20.01.2008 tarihli olağan genel kurul toplantısında üyelerden toplanan aidatın yetersiz olduğundan bahisle yeniden ek ödeme yükümlülüğü getirileceğine dair karar alındığını, ek ödeme kararının nitelikli çoğunlukla alınması gerekirken nitelikli nisap olmadan karar alındığını, toplantı sırasında yapılan oylamaların usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların toplantı gündeminin 8. maddesine hayır oyu kullandıklarını, buna rağmen Divan Başkanlığı"nın 8.gündem maddesinin oy birliği ile alındığı yönünde gerçeğe aykırı toplantı tutanağı düzenlediğini, bu nedenle Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduklarını, toplantı tutanağının gerçeğe aykırı tanzimi nedeni ile kamu düzenine aykırı genel kurul toplantısı ve bu toplantıda özellikle 8.gündem maddesinin mutlak butlanla batıl olduğunu, bu türden davaların bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılma zorunluluğunun bulunmadığını, ilgili genel kurul toplantısında üyelerden 21"inin asaleten 19"unun vekaleten temsil edildiğini, toplantı salonunda bilgisayar olmadığı için gündem görüşmelerinin katip üye tarafından elle yazılarak daha sonra bakanlık temsilcileri tarafından bilgisayar ortamında hazırlanarak imza altına alındığını, davacıların toplantı tutanağının yapılan görüşmeler doğrultusunda hazırlandığını düşündükleri için iptal yoluna gitmediklerini, toplantı tarihinden çok sonraki bir tarihte ellerine geçen tutanağı inceledikten sonra bilgi sahibi olduklarını, toplantı tutanağında kullanılan oy sayısı, evet oy sayısı ve red oy sayısının belirtilmediğini ileri sürerek, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın bir aylık yasal süre içerisinde açılmadığını, gündemin 8. maddesinin oy birliği ile kabul edildiğini, herhangi bir itiraz bulunmadığından tutanağa şerh düşülmediğini, gerek toplantının açılışı gerekse alınan kararların niteliğine göre sağlanması gereken nisabın fazlası ile sağlandığını, alınan kararların yasaya uygun ve bütün ortakları bağlayıcı nitelikte olduğunu, hatta davacılardan Fikret Sarıgül"ün karar altına alınan aidat borcundan 8.738.50 TL"sini, ..."nun ise 2.942.50 TL aidat borcunu hiçbir ihtirazı kayıt ile sürmeden ödediklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içeriği, davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 20.01.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 8. maddesinin görüşülmesi sırasında itiraz eden üyelerin bulunduğu, buna rağmen toplantı tutanağının katip üye, toplantı başkanı ve hükümet komiserleri tarafından gerçeğe aykırı olarak kararların oy birliği ile alındığı yönünde tanzim edildiği, kabul ve red oyu kullananlar belirlenerek açıkça tutanağa geçirilmediğinden kararın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif genel kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki anlatıma ve mahkemenin gerekçesine göre, dava konusu 20.01.2008 tarihli genel kurul gündeminin 8. maddesinde karar altına alınan ödemenin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 31 ve 52. maddelerinde düzenlenen ek ödeme yükümlülüğü niteliğinde olup olmadığının üzerinde durularak, buna ilişkin kararın, iptal ya da yokluk yaptırımına tabi bir karar olup olmadığı, aynı Yasa" nın 53. maddesi kapsamında davacıların dava açma hakkı bulunup bulunmadığı üzerinde durularak oluşacak uygun sonuç, dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    Öte yandan, sahtecilik maddi olgusunun tespitine ilişkin Ceza Mahkemesi" nin kesinleşmiş kararı hukuk hakimini BK" nun 53.ncü maddesi bağlayacağından, bu yönüyle ceza mahkemesinin sahtecilik maddi olgusunun varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kararı, hukuk mahkemesince yeniden tartışılamayacaktır. Bu nedenle, mahkemece, hükme esas alınan ilgili ceza mahkemesinin kararının kesinleşmesi beklenmeksizin ceza dosyası içeriğine dayanılması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara