Esas No: 2021/3752
Karar No: 2022/7894
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3752 Esas 2022/7894 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3752 E. , 2022/7894 K.Özet:
Davacı, OHAL kapsamında şirketlerinin kapatılması sonrası Vergi Dairesi tarafından yapılan incelemeler sonucu, eski ortaklarının şirkete 245.000 TL borçlu olduğunu ve ödeme yapılmadığını öne sürerek davalılardan ayrı ayrı tahsil etmek istemiştir. İlk derece mahkemesi, davalıların borçlarını ödemediklerini ve hisse devriyle şirketi borçlandırdıklarını kabul ederek davacının talebini kabul etmiştir. Davalılar istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf istemlerini reddetmiştir. Sonuç olarak davalıların temyiz istemi reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca yapılan bu kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmiş ve HMK'nın 372. maddesi gereği işlem yapılması için dava dosyası ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK
- 371 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'nin 11/1. maddesi
- HMK'nın 353/b-1 maddesi
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.09.2020 tarih ve 2019/241 E- 2020/378 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.04.2021 tarih ve 2021/154 E- 2021/467 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, OHAL kapsamında yürürlüğe konulan KHK'lar uyarınca kapatılan şirketler hakkında Gaziemir Vergi Dairesince inceleme yapıldığını, Gaziemir Culture Collage Eğitim Yay. Rek. Org. Danş. İnş. Gıda Tur San. ve Tic. Ltd. Şti. bünyesindeki Özel Gaziemir Ortaokulu ve Özel Gaziemir Anadolu Lisesi ile ilgili inceleme neticesinde şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan denetimde şirketin 01.09.2015-31.08.2016 tarihleri arası mizan defterinde şirketin eski ortakları olan davalıların her birinin 245.000,00 TL şirkete borçlu olduklarının tespit edildiğini, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK'ya istinaden çıkarılan 371 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 11/1. maddesi uyarınca şirkete olan borçlarını İzmir Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü hesabına yatırmaları aksi takdirde borcun takibi için yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş olmasına rağmen davalılar tarafından ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 245.000,00'er TL'nin ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin şirketteki hisselerini 10.12.2015 tarihinde ...'a devrettiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacının davayı hem müvekkiline hem de şirket eski ortağı diğer davalıya yönelttiğini, her iki davalı hakkındaki davanın birlikte görülemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı kurum nezdinde resmi ve kesin niteliği taşıyan dayanak belge bulunmadığını, sadece 2015 yılı erken kayıt peşin ödemelerinin ortaklara borç verildiğine dair 01.09.2015-31.08.2016 tarihleri arasında düzenlenen mizanın bulunduğunu, bu belgenin her zaman ve herkes tarafından düzenlenmesinin mümkün olduğunu, müvekkilinin 08.09.2015 tarihli noterde düzenlenen pay devir sözleşmesiyle hissesini devrettiğini, halen hisse devrettiği kişiden alacaklı olduğunu, 01.08.2015 tarihli ön sözleşmeye şirket bilançosunun eklendiğini, bu tarihe kadar olan ödemelerden müvekkilinin, bu tarihten sonra ise devralanın sorumlu olacağının belirtildiğini, söz konusu mizanın bile bu devirden sonra düzenlendiğini, davacının aynı alacak hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, davacının aynı alacak iddiası için hem icra takibi hem de alacak davası açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, şirketin kapanış tasdiki olmayan yevmiye defterinde, defteri kebirin ve 01.09.2015 ile 31.08.2016 döneminde tutulan mizan kayıtlarında öğrenci kayıt paralarının davalılara borç olarak verildiği, söz konusu borcun da ödenmediği, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmaması nedeni ile de davalılar aleyhine delil teşkil ettiği gibi mizan kayıtları ile yevmiye kayıtları ve defteri kebir kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davalıların kapatılan şirkete karşı borçlarını ödemedikleri, hisse devri yapmak suretiyle şirketi de aynı zamanda borçlandırmaya çalıştıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 245.000,00 TL'nin davalı ...'dan 20.04.2017 tarihinden, 245.000,00 TL'nin davalı ...'dan 27.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile 01.09.2015-31.08.2016 tarihleri arasındaki mizanlar incelendiğinde 31.08.2016 tarihli mizan verilerine göre şirketin 245.000,00'er TL davalılardan alacağı bulunduğunun tespit edildiği, ana sözleşme ve ticaret sicil kayıtlarına göre, şirketin kurucu ortakları olan davalıların, şirketi müştereken temsil ve ilzama yetkili müdürleri olarak görev yaptıkları, bu durumun 08.09.2015 tarihli hisse devrine kadar devam ettiği, davalı eski ortakların şirket müdürü olarak görev yaptıkları sürede defter kayıtlarının düzenli tutulmamasından sorumlu olduklarından kendileri aleyhine oluşan kayıtlarla ilgili savunmalarına itibar edilemeyeceği, davalılar tek başına hisse devrinden sonraki tarihe ilişkin mizan kayıtlarına göre borçtan sorumlu tutulamaz iseler de, 2005 yılı yevmiye defterine göre davalıların halen şirket müdürü olduğu 02.09.2015 tarihi itibariyle toplam 490.000,00 TL'yi "136. Diğer Çeşit Alacaklar" hesabına kaydederek şirketi alacaklı hale getirdikleri, bu miktar karşılığında kimin borçlandırıldığını belirtmedikleri, defteri kebir kaydının da bu yönde olduğu, yevmiye defteri mahsup fişinde alınan sipariş avansları hesabına alacak olarak kaydedilen 490.000,00 TL'nin 245.000,00'er TL olarak davalılara verildiğinin tespit edildiği dikkate alındığında defter ve kayıtların birbirini teyit etmesi nedeniyle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği, davalıların hisse devri nedeniyle hisse devrettikleri kişiler ile şirketten alacaklı oldukları iddiasının başka bir yargılamanın konusunu oluşturduğu, dava konusu alacak hakkında takip başlatılıp itiraz üzerine takip durmuş ise de, alacaklının bu durumda itirazın iptali veya alacak davası açmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 12.551,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 08/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.