Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3425 Esas 2022/7881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3425
Karar No: 2022/7881
Karar Tarihi: 08.11.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3425 Esas 2022/7881 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, tescilli \"laleli\" markalarının davalı tarafından kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde 2015/15386 tescil numaralı \"Love online laleli\" ibaresiyle marka tescili yaptırıldığını ve bu markanın davacının markaları ile benzerlik taşıdığını ileri sürerek markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Ayrıca, davalının ticaret unvanındaki laleli ibaresinin davacının marka haklarına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek terkinini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davalı adına tescilli markanın 35. sınıftaki malların bir araya getirilmesi hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne karar vermiştir. Birleşen davadaki talepler kabul edilmemiştir. İstinaf mahkemesi davalının markasının 25. sınıfta da hükümsüz olduğuna karar verirken, davalının alan adının haksız rekabet ve tecavüz teşkil ettiğine hükmetmiş ve alan adının iptaline karar vermiştir. Kararı temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay onamıştır. Kanun maddeleri ise HMK'nın 353/1-b-2, 370/1 ve 372. maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2021/3425 E.  ,  2022/7881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.07.2017 tarih ve 2015/187 E- 2017/144 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-usulden reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.02.2021 tarih ve 2018/968 E- 2021/344 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davanın davacı vekili, davacı adına tescilli "laleli" esas ibareli markaların bulunduğunu, davalı tarafından kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde 2015/15386 tescil numaralı "Love online laleli" ibaresini 25 ve 35. sınıflarda marka tescili yaptırdığını, ayrıca "www.onlinelaleli.com" internet sitesi üzerinden ürün satışı yapıldığının tespit edildiğini, davalının markasının davacının markaları ile benzerlik taşıdığını ileri sürerek, markanın hükümsüzlüğüne, ilanın gazetede yayınlanmasına, laleli ibaresinin bulunduğu alan adının kullanılmasının iptaline, markanın bulunduğu mal, hizmetler, ürünler, ambalajlar, reklam, broşür ve afişlerinin toplatılarak imhasına karar verilmesini, birleşen davada ise, davalının ticaret unvanında yer alan laleli ibaresini kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı kullanımı nedeniyle davacının marka hakkına tecavüz ettiği, davacı adına tescilli markaların toplumdaki tanınmışlık düzeyi nedeniyle davalıya haksız yarar sağladığı ileri sürerek, davalının ticaret ünvanının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, önlenmesini, davalının ticaret unvanındaki "laleli" ibaresinin terkinini, hükmün ilanına, alan adı kullanımının önlenmesini ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davanın davalıları vekili, asıl davada davacı markası ile davalının markasının ayrı sınıflarda tescilli olduğu ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının dava açma hakkı bulunmadığını, birleşen davada ise davalının tekstil sektöründeki sanayici ve tacirlere yönelik çalışma yaptığını, tarafların unvanlarının farklı olduğunu, davalının eyleminin haksız rekabet oluşturmadığını belirterek, davanın reddine istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı markaları arasındaki işaretsel ve sınıfsal benzerlik ekonomik veya ticari olarak işletmeler arasında bağlantı bulunduğu yanılgısına düşmesine sebebiyet vereceği, ortalama tüketicinin 35. sınıftaki hizmetlerle ilgili davalıya ait markalı ürünleri aynı işletmeden veya ticari olarak bağlantılı işletmelerden geldiği yanılgısına düşmesi, biri yerine diğerini alması riski yüksek olduğu, karıştırılma ihtimali bulunduğundan davalı markasının 35. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalının dava tarihi itibariyle kullanımında bulunan “www.onlinelaleli.com” ibareli internet sitesinde sitenin içeriği ve alan adı yönünden ticari etki yaratacak şekilde kullanıldığı ancak bu kullanımın davalının tescilli markasına ve ticaret unvanına dayalı olarak kullanıldığı anlaşıldığı, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, site aktif olmadığından erişimin engellenmesine talebinin reddine gerektiği, birleşen davada davacı, davalının ticaret unvanındaki laleli ibaresinin terkinini talep ettiği, davalının ticaret unvanındaki aynı alandaki diğer tercihlerden ayrılmasını teminen kullanılan “online laleli” ibaresinin, laleli ibaresinin coğrafi bir isim olması ve ticaret unvanlarında coğrafik yer adlarının kullanılması mümkün olduğu, davacının dernek olduğu göz önüne alındığında bu kullanımın haksız rekabet oluşturmayacağı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2015/15386 nolu markanın 35. sınıftaki malların bir araya getirilmesi hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne, “www.onlinelaleli.com” ibaresini kullanması haksız rekabet ve tecavüz teşkil etmeyeceğinden tecavüzün tespiti talebinin reddine, siteye erişimin engellenmesi talebinin reddine, hükmün ilanına karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı asıl ve birleşen davanın davacı vekili ve asıl ve birleşen davanın davalıları vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nce, tüm dosya kapsamına göre; “online laleli" ibaresinde de markanın tescilli olduğu emtiaların "laleli" de üretildiği, Laleli’den geldiği şeklinde bir sonuç doğurduğu ve coğrafi kaynak belirttiği, davalı markasının 25. sınıfta hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalının alan adının unvan ve markasından farklı ve ticari dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, bu ibare altında 35. sınıfta mağazacılık hizmeti verildiğinden, davalının alan adının 556 sayılı KHK’nın 9/2-e maddesi gereğince davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, tecavüzün men'i ve ref'i kapsamında internet sitesine erişimin engellenmesi ve alan adının iptali gerektiği, davacı derneğin adının "..." olduğu, yargılama sırasında iktisadi işletme ile ilgili iddianın ileri sürülmediği, istinaf aşamasında bu hususun dikkate alınamayacağı, davalı şirketin ticaret unvanının "Online Laleli Bilgi Teknolojileri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" olduğu, davacının dernek adından farklı olduğu, ayırt edici unsurlar getirildiği, davacı markalarından farklılaştığı, iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın davalıları vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, asıl davada, davalı adına tescilli 2015/15386 tescil numaralı markanın 25. ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, davalının "www.onlinelaleli.com" ibareli alan adının, davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına haksız rekabet ve tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, "www.onlinelaleli.com" ibareli alan adının iptaline, internet sitesine erişimin engellenmesine, hükmün ilanına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı asıl ve birleşen davanın davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi'nce verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'nce esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 08.11.2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara