Esas No: 2011/4150
Karar No: 2011/2366
Karar Tarihi: 07.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4150 Esas 2011/2366 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki müdahalenin men"i ve kal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalıya çekilen kur"a sonucunda teslim edilen villaya, davalının ruhsat ve projesine ve imara aykırı olarak ilave inşaat yaptığını, kooperatifin henüz kat mülkiyetine geçmediğini, davalının yapmış olduğu inşaat yüzünden oturma izni alınmasının imkansızlaştığını ileri sürerek, ilave inşatın yıkımı ile eski hale iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, arazinin aşırı meyilli olması ve kot farkı sebebiyle birçok üye gibi kendisinin de kooperatifin bilgisi dahilinde villasında tadilat yaptırdığını, yapılan tadilatların projeye, ruhsata ve vaziyet planına aykırı olmadığını, ayrıca ruhsat tarihinin 1990 olduğunu, on iki yıllık süreçte ruhsatın yenilenmediğini, ruhsat ve onaylı projenin İmar Yasası"nın 29.maddesi ve Danıştay kararlarına göre hükümsüz olduğunu, böylelikle ortada geçerli ve yürürlükte olan proje ve ruhsatın olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, ""A"" harfi ile gösterilen 15,65 metrekare ""B"" harfi ile gösterilen 25,74 metrekare ve ""C"" harfi ile gösterilen 21,50 metrekarelik yerin davalı tarafından tecavüzlü olduğu gerekçesiyle 27.08.2008 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide ""A"" ve ""B"" harfi ile gösterilen tecavüzlü yapıların ve kayrak taşı döşemek suretiyle yapılan yolun bahçe duvarının yıkımı ile eski hale iadesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davacı vekilinin temyizi yönünden;
Gerekçeli kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK" nun 298. maddesinde ( 1086 sayılı HUMK" nun 388 ve 389. maddeleri) hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK" nun 298/2. maddesi uyarınca, "Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.""Mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde 27.08.2008 tarihli bilirkişi raporunun ekindeki krokide ""A"" ve ""B"" harfi ile gösterilen yapıların tecavüzlü olduğu sonucuna varılarak yıkımına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de kararın gerekçe bölümünde ayrıca ""C"" harfi ile gösterilen kısmın da tecavüzlü olduğu sonucuna varıldığı halde, hüküm bölümünde olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği böylece, kararın gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması yukarıda maddeleri yazılı usul hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
.2) Davalı vekilinin temyiz itirazları açısından; davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasında vermiş olduğu dilekçelerde davanın esasına ilişkin beyanlarda bulunulmasına rağmen mahkemece bu savunmalar üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde taraflara iadesine, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.