Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2463 Esas 2011/2364 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2463
Karar No: 2011/2364
Karar Tarihi: 07.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2463 Esas 2011/2364 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2463 E.  ,  2011/2364 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki birleştirilen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı taşıma kooperatifinin üyesi olduklarını, kendilerine ait araç ile Ildır-İzmir güzergahında kooperatifin aldığı ihaleler ile dönüşümlü olarak öğrenci taşıdıklarını, kooperatifin ihaleye girmediği zamanlarda da araç sahiplerinin kendi adlarına bu işi üstlendiklerini, kooperatifin bundan dolayı herhangi bir zararının olmadığını, ancak müvekkillerinin davalı kooperatif tarafından kötüniyetle ortaklıktan çıkarıldıklarını, dava dışı ve haklarında hiçbir işlem yapılmayan diğer üyelerin durumu da gözetildiğinde çıkarma kararlarının eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, müvekkillerinin çıkarılmalarını gerektirecek eylem ve işlemlerinin olmadığını ileri sürerek, ortaklıktan çıkarılma kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacılar ..., ..., ..."in koperatife kayıtlı araçları ile koperatif güzergahı dışında öğrenci ve personel taşıyarak anasözleşme"nin 10. maddesine göre yasak olan taşıma komisyonculuğu işini yaptıklarını, davacı ..."in ise 2006 yılında şeçilen yönetim ve denetim kurulu üyelerini tanımadığını, alınan karalara uymayacağını belirterek sürekli olarak asılsız iddialarla üyeleri yanıltarak kooperatife karşı kışkırttığını, aracını istediği zaman sıraya sokup araçların sefer düzenini bozduğunu, hakkında yönetim kurulunca seferlerden men cezası verilmesine rağmen, cezaya uymadığı gibi yönetim kurulu hakkında asılsız şikayet ve ihbarlarda bulunduğunu, müvekkili koopertifin tüm ihtarlarına rağmen eylemlerine devam etmeleri üzerine davacıların yönetim kurulu kararları ile ihraç edildiklerini, Yaşar Şen"in ihracının genel kurulca da onaylandığını, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Kooperatifler Kanun"un 16.maddesine göre ana sözleşmede gösterilen sebeplerle ortaklık şartlarını kaybedenlerin ortaklıktan çıkarılabileceği, koopertif anasözleşmesinin 14. maddesinde 10. Maddede yazılı ortaklık şartını kaybedenlerin ortaklıktan çıkarılabileceğinin düzenlendiği, 10. Maddenin 4. bendinde ""taşıma komisyonculuğu yapmamanın"" ortaklık şartları arasında sayıldığı, somut olayda, davacılar yolcu taşıma işlerini kendi adlarına ve kendi hesaplarına yaptıklarından, gerek Türk Ticaret Kanunu"nun 808/1, gerekse Borçlar Kanunu"nun 416 ve 430. maddelerinde düzenlenen "komisyonculuk" işinden bahsedilemeyeceği; dolayısiyle anasözleşmenin ilgili hükmünün ihlal edilmediği iddia edilen olayların gerçekleştiği kabul edilse dahi üyelik şartlarını taşımayan diğer üyeler için hiç bir işlem yapılmazken bu üyelerin çıkarılmasının hakkaniyet ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle, davaların kabulüne ihraç karalarının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece, davacılardan ... yönünden ihraç nedeni olarak öne sürülen hususların diğer davacıların ihraç nedenlerinden farklı olmasına rağmen ayrıca tartışılmayıp tüm davacılar yönünden kararda aynı gerekçeye dayanılması yerinde olmadığı gibi, bu davacının ihracına dayanak yapılan hususların da ortaklık şartlarına ilişkin anasözleşmenin 10. maddesinde yazılı nedenlerden olmamasına, öte yandan tüm davacılar yönünden eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına ilişkin gerekçenin de ana sözleşmede yer almamasına ve her ortağın hukuki durumunun kişisel ve kendi koşulları içerisinde ele alınmasının gerekmesine göre , davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara