Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5569 Esas 2015/8556 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5569
Karar No: 2015/8556
Karar Tarihi: 03.11.2015

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5569 Esas 2015/8556 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkum edilmiştir. Sanığın çevredeki çanta üzerindeki parmak izi, tanık ve müşteki beyanları da göz önüne alınarak suçlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak sanığın cezasının infazı tamamlanana kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksun bırakılması kararı verilmeden hüküm kurulması hatalı bulunmuştur. Bu sebeple Mahkeme kararı kısmen bozulmuş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi         2015/5569 E.  ,  2015/8556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Müştekinin kızı tanık ..."ın okuldan geldiğinde çantasında evin anahtarını aradığını ancak bulamayınca çantasını daire girişinin yanında bulunan merdivenin alt tarafına bıraktığını, sonradan olayı duyup eve geldiğinde kapının üzerinde bulunan anahtarın çantasındaki anahtar olduğunu söylemesi, olay sonrasında kapının açık ve anahtarın üzerinde olması, kapıda zorlama izinin bulunmaması, sanığın evin yakınında bulunan çantayı kurcaladığını kabul etmesi, o çanta üzerinde sanığın parmak izinin çıkması ve tanık ile müşteki beyanlarının tüm aşamalarda aynı olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle kısmen tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara