Esas No: 2021/6199
Karar No: 2022/8050
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6199 Esas 2022/8050 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/6199 E. , 2022/8050 K.Özet:
Davalı, davacıya satılan florid madenin ayıplı olduğunu iddia ederek ödemenin tamamını yapmamıştı. Mahkeme, davalının ayıbı 31.01.2013 tarihinde öğrendiğine ve ayıplı olduğunu davacıya bildirmek için TTK 18/3. maddesinde belirtilen usullerle bir ihtarnamenin bulunmadığına karar verdi. Bu nedenle davalı, ayıp ihbarını süresinde yapmadığından davacının alacaklı olduğu kararına vararak kısmen kabul etti. Davalı, itirazını yitirdi ve icra inkar tazminatına hükmedildi. Temyiz dilekçesi reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri TTK 18/3, TTK 23, TBK 223.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.07.2021 tarih ve 2019/466 E. - 2021/637 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya florid madeni sattığını, davalının bir kısım ödeme yapmasına rağmen kalan kısmı ödememesi üzerine bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline sattığı madenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerlerde olmadığını ve ayıplı olduğunu, malın ayıplı haline karşılık gelen bedelin davacıya ödendiğini, aralarındaki mail yazışmalarına göre ayıbı süresinde bildirdiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı tarafın 31.01.2013 tarihinde dava konusu maden cevherindeki ayıbı öğrendiğinin kabulünün gerektiği, dosya kapsamı belgelerin incelenmesinden davalı tarafça davacıya ayıp ihbarında bulunulduğuna dair davacının kabulünde olan bir mailin dosya içerisinde bulunmadığı, dosya içerisinde bir sureti mevcut olan ve davalı cevap dilekçesi ekinde Ek-5 olarak sunulan 16.02.2013 tarihli mail içeriğinin "Cevher Tedariki Sözleşmesi" başlıklı belge olduğu ve iş bu sözleşmenin davacı tarafça imzalandığına ve kabul edildiğine dair dosya içeriğinde yazılı bir belge olmadığı gibi davacı tarafça kabul edilmediği, bu belgenin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davalı tarafça 25.02.2013 tarihinde ayıpla ilgili olarak ...2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/101 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğu ve yine davalı tarafça davacıya keşide edilen ...20. Noterliği'nin 07.03.2013 tarihli ihtarnamesi ile satılan ürünlerin ayıplı olduğunun davacı tarafa bildirildiği, bu kapsamda üründeki ayıbın öğrenildiği 31.01.2013 tarihinden itibaren davalı tarafça davacıya ihtarnamenin keşide edildiği 07.03.2013 tarihine kadar TTK 18/3. maddesinde belirtilen usullerle keşide edilmiş bir ihtarnamenin dosya kapsamı belgeler arasında bulunmadığı, bu kapsamda davalı tarafça TTK 18/3. maddesinde belirtilen usulle ayıbın öğrenildiği 31.01.2013 tarihinden itibaren TTK 23 ve TBK 223. maddeleri gereğince davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlarda takip tarihi itibariyle davacı alacağı olarak kayıtlı olduğu ve davacıya ödenmediği anlaşılan 145.110,84 TL açısından davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun ...21. İcra Dairesi'nin 2013/5045 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 145.110,84 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 29.022,16 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.434,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.