21. Ceza Dairesi 2015/9122 E. , 2016/8054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık, Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ..."ının kiralamış olduğu aracı diğer sanık ..."nın aracılığı ile müşteki ..."e haricen satılması ve müştekiden almış olduğu paraya karşılık teminat niteliğinde sahte senet düzenleyip verilmesiden ibaret eylemlerde, kamu kurumlarından olan Emniyet Müdürlüğünün maddi varlığı olan "motorlu araç trafik tescil belgesinin" kullanılmasının söz konusu olmadığı kabul edilerek tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
I-Sanıklar hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin varlığı takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
5237 sayılı TCK"nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş ise de yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Sanıklar hakkında TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri uygulanırken mağdurun 06.09.2010 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesi içeriğinden zararın soruşturma aşamasında giderildiği gözetilerek 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması yerine 168/2. maddenin tatbiki ile fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK"nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hükümler kurulması ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.