Esas No: 2011/1535
Karar No: 2011/2302
Karar Tarihi: 5.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1535 Esas 2011/2302 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifte 329 ada, 1 parselde 19 Blok 2 nolu bağımsız bölümde 120/9040 arsa payı ile 1236 üyelik nosu ile kooperatif ortağı olduğunu, bu bağımsız bölümün, 03.07.1992 tarihinde yapı ruhsatı alarak dışarıdan bir tadilat yapılmadan içten 60/9040 arsa paylı olarak bölünmek suretiyle 2 adet gayrimenkul oluşturulduğunu, 2. bağımsız bölümün 13.07.1992 tarihinde tapu kütüğüne işlendiğini, 2. konut için müvekkilinin kooperatife 2. üyeliğinin ihdas edildiğinin öğrenildiğini 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 8/3 maddesi gereğince belirlenen sayının üzerinde ortak kaydedilemeyeceğini, anasözleşme ve genel kurul kararları ile ortak sayısının 740 ile sınırlandığını, işletme kooperatifine bir kişinin birden fazla olarak ortak kaydedilemeyeceğini, buna rağmen müvekkilinin 2. konut için ortak yapıldığı 12.04.2003 tarihli yönetim kurulu kararı dayanağı olan 18.07.1999 tarihli kooperatif genel kurulunun 8. maddesiyle "her tapulu ev için ayrı bir ortaklık verilerek her ortaklık için genel kurulca tespit edilen aylık ödemelerin konut başına alınmasının" kararlaştırıldığını, ileri sürerek, 12.04.2003 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline ve 2. konut için üye olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2 adet konut sahibi olduğunu ayrıca arsa ortaklığı bulunduğunu, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, 2. üyelik kaydının genel kurul kararlarına istinaden ve davacının talebi üzerine yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, yönetim kurulunun ihraç dışındaki kararlarının iptali için mahkemeye başvurulamayacağını, ancak yönetim kurulu kararından zarar gördüğünü iddia eden ortak tarafından iptal için dava açılabileceğini, davaya konu 12.04.2003 tarihli 69 numaralı yönetim kurulu kararının dayanağı olan 18.07.1999 tarihli genel kurul kararının 8. maddesinde her tapulu ev için ayrı ortaklık verilerek aylık ödemelerin konut başına alınmasına oybirliği ile kabul edildiği ve bu genel kurul kararına karşı da herhangi bir yargı yoluna başvurulmadığı, dolayısıyla kesinleşmiş kararın uygulanması yönündeki Yönetim Kurulu kararında bir usulsüzlük bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.12. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.