Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2352 Esas 2011/2291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2352
Karar No: 2011/2291
Karar Tarihi: 05.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2352 Esas 2011/2291 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2352 E.  ,  2011/2291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı, dava ve birleşen dava dilekçelerinde, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, aidat borcu olmamasına rağmen davalının kendisini 2007 yılına ait dökümde ve 01.03.2003 tarihli listede borcu olanlar arasında gösterdiğini, kooperatifin bu davranışının kendisini manen üzdüğünü, kooperatife aidat ödemelerini PTT kanalıyla yaptığını, bu durumun da zaman kaybına sebebiyet verdiğini ileri sürerek davalı tarafa borçlu olmadığının tesbiti ile maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece,dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davalı kooperatife birikmiş aidat borçlarının olduğu, bu durumun kendisinin de kabulunde olduğu,borçların kaynağı olan genel kurul kararlarına davacı tarafından itiraz edilmediğinden geçerli oldukları, bu durumda davacı aleyhine icra takibi yapılması ve borçlular arasında isminin bulunmasının nedensiz olmadığı, davacının kısmi ödemelerinin BK" nun 84.maddesi gereği öncelikle işlemiş faize mahsup edilmesinin yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
    1)Davacının menfi tesbit ve manevi tazminat talepli olarak açtığı Pendik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/895 esas -2009/2102 karar sayılı dava dosyası iş bu dosya ile birleştirilmiş ve her iki dosya birlikte yürütülerek yargılama sonuçlandırılmıştır. 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinin 1. Fıkrasının (c) bendine (HUMK"nun 388/3 maddesi) göre hüküm “tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkan sonuç ve hukuki sebebleri içerdiği gibi aynı maddenin 2. fıkrasına (HUMK"nun 388/son maddesi) göre de, hükmün sonuç kısmında taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Her dava bağımsızlığını koruduğundan birleştirilmiş olsalar dahi, asıl ve birleşen dosyalar bakımından bu kurallara göre ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, asıl dosya ve birleşen dosya için tek bir hüküm kurulmak suretiyle kanunun emredici hükmüne aykırı davranılması doğru görülmemiştir.
    2)Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara