Esas No: 2011/834
Karar No: 2011/2247
Karar Tarihi: 01.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/834 Esas 2011/2247 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davadışı borçlu ..."dan alacaklı olduğunu, davadışı borçlunun taşınmazının satışından sonra düzenlenen 08.02.2010 tarihli sıra cetvelinde davalı birinci sırada, kendilerinin de ikinci sırada gösterildiğini, davalı ile davadışı borçlunun birinci dereceden akraba olup, aralarında herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmadığını, Alaşehir İcra Müdürlüğü"nün 2007/4504 sayılı dosyasına konu alacağın muvaazalı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacağının birinci sıraya alınarak, sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kardeşi olan ..."dan senede dayalı olarak alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için Alaşehir İcra Müdürlüğü"nün 2007/4504 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun taşınmazlarının satılıp, bir taşınmazın müvekkili tarafından alacağına mahsuben alındığını, diğer iki taşınmazın da üçüncü şahıs tarafından ihale sonucu alındığını, müvekkili ile borçlu ... arasında gerçek bir borç alacak ilişkisi olduğunu savunarak, itirazın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davalı ... tarafından, davadışı kardeşi borçluya 28.09.2006-06.12.2006 tarihleri arasında beş adet banka dekontu ile toplam 48.000,00 TL havale gönderildiği ayrıca, ..."a ait taşınmazın 28.500,00 TL bedelle davadışı borçlu tarafından satın alınıp, tüm borcu için takip dayanağı olan 30.12.2006 tanzim 30.08.2007 vade tarihli 75.000,00 TL bedelli senedin düzenlendiği, davalının ekonomik olarak davadışı borçluya borç verecek durumda olduğu, bononun icraya konulduğu tarihin davacının icraya koyduğu tarihten yaklaşık 7,5 ay önce, tanzim tarihine göre de 19 ay önce olduğu, davacının yapılan havalelerin borç ödeme olduğu yönündeki iddialarını isbat edemediği, İİK"nun 278. maddesinin somut olayda uygulama imkanının bulunmadığı, davalı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin muvaazalı olduğu hususunun, davacı tarafça isbat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.