17. Ceza Dairesi 2015/9457 E. , 2015/8383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde tanımlanan suçun öğelerinin farklı olduğu, olay gecesi 04.00 sıralarında asma kilidi koparıp camı kırarak içeri giren sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun yanı sıra aynı Yasa"nın 116/4 ve 151. maddelerinde belirtilen işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, 5252 sayılı Yasa"nın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar vermek suçları yönünden, 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen “uzlaşma” hükümlerinin de değerlendirilmesi sonucunda uygulamaya göre lehe Yasa"nın belirlenmesi gerekli ise de; sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezasını gerektirdiği ve aleyhe temyizin bulunmadığı gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır. Ayrıca sanık hakkında hırsızlık suçu yönünden 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi ile uygulama yapılması sırasında hesap hatası sonucu 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 2 yıl 2 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.