23. Hukuk Dairesi 2011/2266 E. , 2011/2144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatifin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, genel kurul kararı olmaksızın 2005 yılında davalıya 7.635,46 TL maaş ve 1.100,00 TL harcırah ödemesi yapıldığını ileri sürerek, haksız ödenen 8.735,46 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan ödemelerde usul ve yasaya aykırılık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıya hukuki dayanağı olmaksızın ödendiği kabul edilen 6.186,90 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, kooperatif eski yöneticisi aleyhine açılan sorumluluk davası olup, 28.04.2006 tarihli genel kurulda seçilen denetim kurulu üyeleri Muammer Karataş ve Aşır Özdemir"den alınan kişisel vekaletnameyle açılmıştır.
Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası"nın 98 nci maddesinin yollamasıyla TTK.nun 341 nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda, davacı kooperatifin 01.09.2006 tarihli genel kurulunda görüşülen 10. madde ile, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. ve TTK"nun 341. maddesine atfen tahsil için tam yetki verilmesine yönelik karar alınmıştır. Davalı hakkında dava açılmasına yönelik açık bir karar bulunmadığı gibi, anılan karar dava konusu taleplerin tümünü de içermemektedir. Eldeki dava ile haksız ödendiği ileri sürülen maaş ve harcırah talep edilmekte olup, anılan genel kurulda bu kalemlerden yalnızca harcırah ödemeleri konusunda tahsil yetkisi verilmiştir. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nun 52,53 ve 54. (HUMK"nun 39. Ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.