Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1581 Esas 2011/2025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1581
Karar No: 2011/2025
Karar Tarihi: 22.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1581 Esas 2011/2025 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1581 E.  ,  2011/2025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ..."ın davalı kooperatiften aldığı kredi sözleşmesinde kefil olarak gösterilmiş olduğunu, ancak müvekkilinin böyle bir sözleşmeden haberi olmadığı gibi sözleşme altındaki imzanın da müvekkiline ait bulunmadığını, durumdan ancak hakkında icra takibi yapılıp maaşından kesinti yapılması üzerine haberdar olduğunu, yapılan kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedellerin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının dava dışı ..."a kullandırılan kredinin kefili olduğunu ve sözleşmede kefil sıfatı ile atılan imzanın davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit ve istirdat taleplerinin kabulüyle takip başlatmakta kötüniyetli olan davalıdan kötüniyet tazminatı alınmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
    İİK"nun 72/5. Maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine, borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takip dayanağı sözleşme altındaki imzanın borçluya ait olmadığının belirlenmesi davalının kötüniyetli olduğunu göstermez. Davalı kooperatif ile sahte imzayı atan şahıs arasında fikir ve işbirliği yapıldığı hususunda dosyada bir delil veya belgeye rastlanmadığı, davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı halde mahkemece yanılgılı gerekçe ile davalı kooperatifin kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatından da sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.




    Hemen Ara