Esas No: 2011/4161
Karar No: 2011/1998
Karar Tarihi: 23.11.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4161 Esas 2011/1998 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 15-07-2006 tarihinden beri Uydukent Sitesinde oturan davacıdan 10.10.2007 tarihi itibariyle 8.312,00 TL istendiğini, aylık 50,00 TL"lik aidat borcunun faizinin yanlış hesaplanması sonucu bu miktara ulaşıldığını, davacının aslında 3.190,00 TL borçlu olduğunu ileri sürerek, kalan kısım için borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2005 yılından aidat borcu bulunduğunu, 2004 yılı genel kurul kararı ile %20 gecikme faizi uygulanmasına karar verildiğini, 2007 tarihli genel kurulda ise aidatın 60 TL ye çıkarıldığını, faizin de %20 olarak devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu kapsamına göre davalının 1.621,95 TL borçlu bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, Türk vatandaşı olmayan davacının, davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Yasa"nın 48. maddesi gereği, Türk mahkemesinde dava açan, yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Bu hususun, dava şartı olması sebebiyle, mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Davacının, teminat yatırıp yatırmadığı, teminattan muaf tutulması gereken bir neden bulunup bulunmadığının araştırılmaması doğru olmadığı gibi, kabul şekli itibariyle genel kurul kararında belirtilen %20 oranındaki gecikme faizinin yüksek olup olmadığının, yüksek görülmesi halinde bu konuda hakim müdahalesinin gerekip gerekmediğinin tartışılmaması da doğru görülmemiştir.
2)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.