Esas No: 2011/1561
Karar No: 2011/1884
Karar Tarihi: 21.11.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1561 Esas 2011/1884 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin eski yöneticisi olan davalının görev yaptığı dönemde kooperatif adına keşide ettiği üç adet bonoda lehdar olarak da kendisini gösterdiğini ve bu bonolara dayalı olarak icra takibine giriştiğini, takibi usulsüz olarak kesinleştirdiğini, davalının yönetimden ayrılması üzerine yapılan araştırmada bono bedelleri kapsamında kooperatife mal ve hizmet girişi olmadığı gibi nakit girişinin de bulunmadığını, davalının 1163 sayılı Yasa’nın 59. maddesinde yer alan emredici düzenlemeye aykırı davrandığını ileri sürerek, kooperatif aleyhine girişilen icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59. maddesini ihlal etmediğini, kooperatif ile arasındaki ilişkinin genel kurul kararına dayalı olarak yıllara yayılmış borç verme ve verilenin geri alınması işlemi olduğunu, bu durumun kooperatif kayıtlarından da izlenebildiğini, kooperatife 1992 yılından beri borç para verdiğini ya da kooperatif borçlarını ödediğini, süreç içinde bilânçolarda yer alan bu işlemlerin genel kurul kararları ile ibra edildiğini bonoların gerçek bir alacağa ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.05.2009 tarih, 2008/776 Esas 2009/6523 Karar sayılı ilamıyla, “...1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59. maddesinin somut olay bakımından uygulama olanağının bulunmadığı, ...davalının bankalara ve 3. kişilere veya doğrudan kooperatife yaptığı ödemelere ilişkin delillerinin ibraz ettirilmesi, kooperatifin davalıdan borçlanmaya gereksinimi bulunup, bulunmadığı, borçlandı ise ödeme yapılıp yapılmadığı, 3. kişilere ne amaçla ve ne kadar borçlandırıldığı, bankadan kredi alınıp alınmadığı, alınan borç ve kredilerin kooperatife mal ve hizmet olarak ya da nakit olarak girişinin bulunup bulunmadığı, aralarında inşaatçı ve muhasebeci bilirkişilerin de bulunduğu kuruldan rapor alınmak suretiyle saptanıp, sonucuna göre karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu benimsenerek, senetlerin düzenlendiği tarih ve öncesinde davalı adına alacak kaydının bulunmadığı, davacı yöneticisi olan davalı üzerinde yönetim avansı olması nedeniyle borç para almasını gerektirecek durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.