Esas No: 2011/633
Karar No: 2011/1819
Karar Tarihi: 17.11.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/633 Esas 2011/1819 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ :
ŞİKAYET OLUNAN :
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikâyetçi vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, borçlunun sadece şahsi vergi borçlarının dikkate alındığını, yöneticisi olduğu şirketin borçları için girişilen takipte konulan hacizlerin sıra cetvelinde gösterilmediğini ileri sürerek, satış bedelinin tamamının müvekkili kuruma ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikâyet olunan ..., Hırdavat ve İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, yanıt vermemiştir.
Şikâyet olunan ... vekili, şikayetçinin haczinin sonraki tarihli olduğunu, itirazın Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bulunduğunu, aksi düşünülse bile garameten dağıtım istenebileceğini savunarak, şikâyetin reddini istemiştir.
İcra Mahkemesi"nce, dosya kapsamına göre, 6183 sayılı Yasa’nın mükerrer 35 inci maddesi uyarınca, vergi dairesince şirket hakkında girişilen takibin semeresiz kalıp kalmadığının anlaşılmadığı, TTK’nun 503 ve 532 nci maddeleri uyarınca, limited şirket ortaklarının sorumluluğunun koymayı taahhüt ettiği sermaye payı oranında olduğu, bunlar dışındaki alacaklar için kişisel olarak takip olunamayacakları, İİK’nun 206 ncı maddesi uyarınca vergi alacaklarına imtiyaz tanınmadığı ve 6183 sayılı Yasa’nın mükerrer 35 inci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikâyetçi vekili temyiz etmiştir.
Limited şirket ortak ve yöneticilerinin kamu borçlarından sorumluluğu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun"un 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile VUK"nun 10. maddelerinde düzenlenmiştir. Şikayetçi vergi dairesinin, borçlu şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekir.
Şikâyetçi tarafından verilen delil listesinde, mükellefe ait takip dosyasına dayanılmış ve sunulan 3.3.2011 tarihli Vergi Dairesi yazısında, borçlu şirkete ait mal varlığı bulunamadığı, menkullerin satış imkânının olmadığının saptandığı ve müdür hakkında vergi alacağının tahsili için takibata başlandığı bildirilmiştir.
Bu durumda, İcra Mahkemesi"nce, belirtilen takip dosyasının celbiyle, yazı içeriğinin doğruluğunun anlaşılması halinde, borçlu şahsın, yöneticisi olduğu şirketin vergi borcundan da sorumlu tutulabileceğinin kabulü gerekir.
Öte yandan, somut olayda iflas durumu söz konusu olmadığından, iflasa ilişkin bölümde yer alan İİK’nun 206 ncı maddesinden söz edilmesi doğru olmadığı gibi, 6183 sayılı Yasa’nın 21 inci maddesine 5479 sayılı Yasa ile 8.4.2006 tarihinde eklenen ve İİK’nun 206 ncı maddesine atıf yapan fıkranın gözden kaçırılması da, kabul şekli itibariyle doğru değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, haciz tarihlerine göre sıralama yapılmak ve somut olay bakımından gerektiği taktirde, 6183 sayılı Yasa’nın 21/I inci maddesinin uygulanmasını sağlamak bakımından sıra cetvelinin iptaline karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.