Esas No: 2011/1565
Karar No: 2011/1800
Karar Tarihi: 16.11.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1565 Esas 2011/1800 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, kendisinin davalı kooperatifin üyesi iken davalının yönetim kurulunun 27.11.2001 tarihli ihraç kararı ile üyelikten çıkarıldığını bu kararın iptali için açtığı davanın kabul edilip ihraç kararının iptal edildiğini ve kararın 05.01.2005 tarihinde kesinleştiğini, bu dava devam ederken davalı kooperatif yönetim kurulunun 07.04.2002 tarihinde yeniden ihraç kararı verdiğini bu karar da mahkeme ilamı ile iptal edilip, kesinleştiğini davalı kooperatifin haksız ihraç kararları nedeni ile 2 dairesinin kira gelirlerinden mahrum kaldığını, ayrıca davalı kooperatife üyelik aidatının 6.000 TL"lik kısmına karşılık gelmek üzere özel aracını davalı kooperatife teslim ettiğini, daha sonra bundan vazgeçip davalı kooperatife 5.000 TL. ödeme yapılmasına rağmen aracın kendisine iade edilmeyip yaklaşık 3 yıl kullanıldığını bu nedenle aracın kullanımından yoksun kaldığını, davalı kooperatifin 11 üyeden eksik aidat aldığını bu parayı diğer 21 üyenin ödemek zorunda kaldığını, davalının haksız ihraç kararları nedeni ile manevi olarak da zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere maddi tazminat olarak 2.000 TL, manevi tazminat olarak 10.000 TL" toplam 12.000 TL" nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının zararında, davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin kişisel kusuru varsa, bundan müvekkili kooperatifin sorunlu olamayacağını, davacının ileri sürdüğü olaylarla iddia ettiği zarar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulmasına karar verilen Yargıtay Yüksek 16. Hukuk Dairesi"nin 14.10.2008 gün 2008/5485 esas 2008/6161 karar sayılı bozma ilamı, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre davacının davalı kooperatiften 4.782,36 TL kira tazminatı 4.911,20 TL ise fazla ödenen aidat olmak üzere toplam 9.693,56 TL alacağı bulunduğunun tesbit edildiği ancak verilen 14.03.2008 tarihli ilk kararın Yargıtay Yüksek 16. Hukuk Dairesi tarafından sadece davacının fazladan ödediği aidatın hesaplama biçimi ve hesaplamaya esas alınan dava tarihinin hatalı kabul edilmesi ve kooperatif kayıtlarının incelenmemesi nedenlerinden dolayı bozulmuş olduğu, bunun dışında kalan hususların kesinleşmiş bulunduğu, davacı vekilinin 08.03.2011 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş ise de, Yargıtay bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, davacının manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacının fazla yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.