Esas No: 2021/2818
Karar No: 2021/5302
Karar Tarihi: 07.10.2021
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2818 Esas 2021/5302 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davası sonucunda, bazı taşınmazların mülkiyeti davacılara ait olduğu tespit edilmiştir. Ancak Hazine ve ilgili tüzel kişiliklerinin yöntemince davada taraf teşkil edilmediği için hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Mahkeme, davacıların belediyelere yönelteceği iddiaların değerlendirilmesi için süre ve imkan tanınması, delillerin toplanması ve yasal ilanlar yapılması gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını kararlaştırmıştır. Kararda, davaya ilişkin TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BOZOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : MÜLKİYETİN TESPİTİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ... v.d. vekili ...v.d. vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ... v.d. vekili Avukat ..., ... v.d. vekili Avukat... ve ..., ile temyiz edilen Hazine vekili ...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, yapılan incelemede mahkeme gerekçesinde bahsedilen Şanlıurfa Kadastro Mahkemesi"nin 2013/72 Esas sayılı dosyasının alınan geri çevirme kararı ile istenilmesine karar verildiği, dosyanın gelmesinden sonra Tetkik Hakimi ..., tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Kadastro sırasında, Bozova İlçesi Bağlıca Köyü çalışma alanında bulunan 420, 421, 422, 423, 424 ve 426 parsel numaraları ile 2.256.700, 2.213.750, 3.038.375, 537.000, 26.000 ve 964.875 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenip, genel mahkemede davalı olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakıldıktan sonra 420, 421 ve 422 sayılı parsellerin bir bölümü, 423, 425 ve 426 sayılı parsellerin ise tamamı hükmen tescil harici bırakılmıştır. Davacılar ... ve arkadaşları, ..., ..., ...ve arkadaşları, ..., ve arkadaşları tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların iddialarına konu bölümlerinin mülkiyetinin kendilerine ait olduğunun tespiti istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., ...,...,...,..., ..., ...,..., ve müşterekleri ile ..., mirasçıları, davacılarla aynı sebebe dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın bir kısım davacılar yönüyle kabulüne, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mülkiyetinin ...ve arkadaşlarına ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dava, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca mülkiyetin tespiti isteğine ilişkindir. Davanın belirtilen niteliğine göre, Hazine’nin ve ilgili tüzel kişiliklerinin davada taraf olarak yer alması gerektiği kuşkusuzdur. Davada, Hazine taraf olmakla birlikte, taşınmazın bulunduğu Bağlıca Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmemiş, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ..., Köyü’nün tüzel kişiliği kaldırıldığından ve anılan köyün mahalle olarak bağlı olduğu ..., Belediye Başkanlığı ile ilgili kamu tüzel kişiliği olarak Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi"nin de davada taraf olması gerektiği gözden kaçırılmış ve böylelikle yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bilindiği üzere taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, davasını taşınmazların bulunduğu Bozova İlçe Belediye Başkanlığı ile Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan belediyelerden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra TMK"nın 713/4-5.maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yasal ilanlar yaptırılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 3.050.00."şer-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.