23. Ceza Dairesi 2016/2259 E. , 2016/3210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suça konu aracı katılandan satın alma hususunda anlaşmaya vardığı, 18.000 TL"ye pazarlık yapıp katılana 300 TL kaparo verdiği, aracın devrini alabilmesi için katılandan vekâletname çıkartmasını ve paranın geri kalan kısmını vekâletname düzenlendikten sonra ödeyeceğini söylediği, bunun üzerine katılanın noterlikte aracın satışı için sanık adına bir vekâletname düzenlettirdiği, sanığın “ben parayı çekmeye gidiyorum” deyip ayrıldığı ve bir süre sonra geldiğinde parayı çekemediğini ve iki gün sonra vereceğini söylediği, ancak ertesi gün notere gidip evrak çantasının çalındığını belirterek vekâletnameden bir örnek alıp buna istinaden aynı noterlikte katılana ait aracı üçüncü kişiye satıp devrettiği, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
1- Katılanın soruşturma aşamasındaki 08.07.2009 tarihli beyanında suça konu aracın bedelinin kalan kısmı olan 16.000 TL"yi sanıktan aldığını ve hiçbir alacağı kalmadığını ifade etmesi ve katılan ile sanık tarafından imzalanmış bulunan 28.06.2009 tarihli harici oto satış mukavelesinde aracın parasının nakit 18.000 TL olarak katılana elden verildiğinin belirtilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanması bakımından; katılanın duruşmaya çağrılarak aracın bedelini sanıktan alıp almadığının sorulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Sanıktan alınmasına karar verilen yargılama giderinin, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine uyarınca 6183 sayılı Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olduğu ve Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK"nın 53. maddesi ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.