Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1470 Esas 2021/5316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1470
Karar No: 2021/5316
Karar Tarihi: 02.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1470 Esas 2021/5316 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Belediyede çalışan davacı, ücret ve diğer haklarının eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının çalıştığı belediyenin yargılama aşamasında kapatıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiş ancak Yargıtay, davacının hangi kuruma devredildiğinin belirlenmesi için ilgili komisyon kararı ve ekleri getirtilerek yargılamanın devam etmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. Davacıya dava devam ederken bir miktar ödeme yapıldığı ancak mahsup şeklinin isabetli olmadığı belirtilmiştir. Davacının 2012, 2013 ve 2014 ikramiye alacakları ile ücret alacağından mahsup edilmesi gerektiği açıklandığından tüm ödemenin ücret farkı alacağından mahsup edilmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6360 sayılı Kanun
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi
- 6098 sayılı Kanun'un 101. ve 102. maddeleri
9. Hukuk Dairesi         2021/1470 E.  ,  2021/5316 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, davacının Deştiğin Belediye Başkanlığı bünyesinde çalıştığını, ücret ve diğer haklarının 2009 yılından itibaren eksik ödendiğini beyan ederek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece verilen kararın (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 28.05.2019 tarihli ilamı ile, davacının çalıştığı Belediyenin yargılama aşamasında 6360 sayılı Kanun gereği kapatıldığı, her ne kadar ... davaya dahil edilmek suretiyle yargılama sürdürülmüş ise de, 6360 sayılı Kanun gereği ilgili Komisyon kararı ve ekleri getirtilerek kapatılan belediyede çalışan davacının hangi kurum ve kuruluşa devredildiğinin belirlenmesi ve davacıya davasını ilgili kuruma yöneltmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca süre verildikten sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği noktasında bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davalı tarafça yapılan ödemenin hangi alacak kaleminden mahsup edilmesi gerektiği taraflar uyuşmazlık konusudur.
    6098 sayılı Kanun"un 101. maddesinde “Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.” hükmü öngörülmüş, 102. maddede ise “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” kuralı düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamından davacıya dava devam ederken bir miktar ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, taraflar arasında yapılan ödemenin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, bu ödeme resen dikkate alınmak suretiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan alacaklardan mahsubu yerinde ise de, mahsup şekli isabetli değildir. Dava dışı ...’nın, ...’na hitaben yazdığı 25/12/2014 tarihli yazıda ve ekindeki formda davacıya yapılması gereken ödemenin açıkça “2012-2013-2014 ikramiye ve 16 günlük maaş” karşılığı olduğu belirtilmiştir. Bozma kararı sonrasında davaya dahil edilen davalı ... Başkanlığınca, bu yazıya istinaden ödeme emri belgesi düzenlenmek suretiyle davacıya ödeme yapıldığı ilgili Belediyenin 07/03/2016 tarihli cevabi yazısından ve diğer ödeme belgelerinden anlaşılmaktadır.
    Şu halde davacıya ödenen miktarın, davacının 2012, 2013 ve 2014 ikramiye alacakları ile ücret alacağından mahsup edilmesi gerektiği açık olup; mahkemece tüm ödemenin ücret (farkı) alacağından mahsubu suretiyle sonuca gidilmesi hatalıdır.
    Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara