23. Hukuk Dairesi 2011/3265 E. , 2011/1758 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş; mahkemenin 30.12.2010 tarihli ek kararı ile temyiz isteminin süre ve kesinlikten dolayı reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça bu ek kararın temyizi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
7201 Tebligat Kanunu"nun 21. ve Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddelerine göre; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek alanların hiçbiri adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir. Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği tebliğ memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılacak tebligatlarda muhatap sadece tebligatın yapılacağı sırada adreste bulunmamalı ve fakat tevziat saatlerinden sonra o adrese geleceği belirli olmalıdır.
Temyiz isteminin süre ve kesinlik yönünden reddine ilişkin mahkemece verilen 30.12.2011 tarihli ek kararın tebliğ işleminin muhatabın adreste bulunmama sebebini beyan eden kapıcının imzadan imtina edip etmediği açıklanmadan imzasız olarak yapılmış olup, anılan ilkeler uyarınca usulsüz olduğu sonucuna varılarak temyiz isteminin süresinde yapılmış olduğu kabul edilmiş ve 30.12.2011 tarihli ek kararın temyiz incelemesi geçilmiştir.
Mahkemenin 28.04.2010 tarihli kararı muhatabına "tatilde" olduğu belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre 15.07.2010 tarihinde tebliğ edilmişse de, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese geleceği belirli olmadığından bu tebliğ işlemi de geçerli değildir. Bu nedenle 30.12.2010 tarihli ek karardaki temyiz isteminin yasal süreden sonra yapıldığı yönündeki gerekçe de isabetli değildir. Bu durumda, 30.12.2011 tarihli ek kararın süre yönünden reddine ilişkin bölümü kaldırılarak, 30.12.2011 tarihli ek kararın hükmün kesin olduğuna ilişkin gerekçesi yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19"uncu maddesiyle HUMK"na eklenen Ek-4 maddede öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2010 yılı için 1.430,00 TL"dir.
Temyize konu edilen miktarın 130,91 TL olması nedeniyle 28.04.2010 tarihli karar kesin niteliktedir. Bu nedenle davalının temyiz talebinin karar kesin olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin 30.12.2010 tarihli ek kararın onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin reddine ilişkin 30.12.2010 tarihli ek kararın ONANMASINA, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.