Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2487 Esas 2011/1757 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2487
Karar No: 2011/1757
Karar Tarihi: 16.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2487 Esas 2011/1757 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/2487 E.  ,  2011/1757 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, aidat borçlarını ödemediğini, bu nedenle başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre kooperatifin 2001 ve 2007 yıllarında yapılan genel kurul toplantıları dışında, diğer yıllar için gecikme cezası ile ilgili herhangi bir karar alınmadığı, davalının aidat borcunun bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı kooperatifin 17.06.2001 tarihli 2000 yılı genel kurul toplantısında aidatlarını zamanında ödemeyen üyelerden aylık %7 gecikme cezası alınması kararlaştırılmıştır. Bu karar takip eden genel kurullarda değiştirilmediği veya açıkça kaldırılmadığı sürece genel kurulca ödenmesi karar altına alınan tüm aidatlara uygulanır. Borcun dayanağı olan dönemle ilgili davacı vekilinin açıklaması alındıktan sonra, aynı döneme ilişkin genel kurul kararları, davalının ödemeleri, uzman bilirkişi aracılığıyla incelenerek, davalının varsa icra takip tarihi itibariyle gecikme faizi borcu belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 16.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara