23. Hukuk Dairesi 2011/2484 E. , 2011/1753 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının, kooperatif aidatlarını ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının ödemediği aidat borçları ile ilgili olarak genel kurulda karar alındığını ve bu yolla temerrüde düşürüldüğünü, davalının genel kurullara katıldığını ve olumlu oy verdiğini, davalıya aidatlarını ödemesi için uyarı yazısı gönderildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 04.02.2008 tarihli davacı kooperatif ile kooperatif ortağı mimar ... arasında yapılan protokol gereği davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, kooperatif ile üye ... arasında yapılan 04.02.2008 tarihli protokolde, ... ve diğer ortaklar lehine gecikme faizlerinin yarı oranda affedilmesi ve geri kalanının 2008 yılı Nisan ayından itibaren ödenmesinin, tüm ortaklar hakkındaki takiplerin durdurulmasının kararlaştırıldığı, kooperatif ile dava dışı kişi arasındaki sözleşmenin üçüncü kişi yararına sözleşme olduğu, üçüncü kişi olan davacının da talep hakkı bulunduğu ve hakkındaki dava konusu takibin durdurulması gerektiği gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, genel kurulda kararlaştırılan aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, 04.02.2008 tarihli protokole itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa, bahse konu protokolde, davalının taraf sıfatı bulunmadığı gibi, protokolü imzalayan kooperatif yönetim kurulunun bu konuda genel kurulca verilmiş yetkisi bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ayrıca, protokol, şarta bağlı hükümler içermektedir. Kaldı ki, bilirkişinin 16.02.2009 tarihli ek raporunda, protokol şartlarının yerine getirilmemiş olduğu açıklanmıştır. Mahkemece işin esasına girilip, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.